Yüzyılın Kartallar'ı önceki gece İnönü Stadı'na kondu! Ama ne konmak... Yok yoktu... Süleyman amcalar, Hakkı babanın torunları, köyiçi ahalisi, şehirlisi, anası, babası, velisi, Beşiktaş delisi... Muhteşem bir görüntüydü... Hem bu dünyadakiler hem de ahirettekiler anıldı! Türkiye'nin değil dünyanın da en büyük kalecilerinden biri olan ve son atlayışını boğaz köprüsünden yapan Sabri Dino... En baba Hakkı Yeten... Şükrü Gülesin, Hristo Kostandi, belkıran Yusuf... Hepsini öldü sanıyorduk... Yanılmışız... Dün gece onlar da İnönü Stadı'ndaydı... hem de çoluk-çocuk, cümbür-cemaat... Bizim kuşaktan Metin Tekinler, Feyyaz Uçarlar, Rızalar, Gökhanlar, Şifo Mehmetler... Ve son kuşağın temsilcileri; Sergen'i, Okan'ı, İbrahim'i... Hatta Beşiktaş'ın şampiyonluk balosunda G.Saray Başkanı Özhan Canaydın! Belli ki centilmenlik kupalarına doymayacak Canaydın... Aziz Yıldırım'ın elini sıktı fair-play'de Avrupa şampiyonu oldu... Beşiktaş balosu onu dünya şampiyonluğuna taşıyacak, göreceksiniz! Ama bizim asıl mevzumuz eli öpülesi Özhan amcamız değil... Köylü denilen Beşiktaş'ın böyle muhteşem bir geceyi nasıl gerçekleştirmiş olması... Arabacı takımıydı hani? Al sana arabacı takımı... G.Saray Avrupa şampiyonu oldu... UEFA Kupası'nı kazandı, Süper Kupa'yı aldı... 4 sene arka arkaya şampiyon oldu, ben böyle bir gece görmedim abi... Daha net söyleyeyim; Avrupa'ya açılan pencere olarak bilinen G.Saray bile beceremedi Onca şampiyonlukları 60 metrekarelik kenar mahalle restoranlarında kutladı. Kendileri çaldı kendileri söyledi... Oysa takımın şampiyonluklara gitmesinde öncü rolü üstlenen milyonlarca sarı-kırmızılı taraftar kedinin ciğere baktığı gibi şampiyonluk kutlamalarını evinde, televizyonlarda izleyebildi. O da 15 dakikalık bir görüntüye endeksliydi. Çünkü işbilen (!) G.Saray yönetimi, fazla masraf olmasın diye medya mensuplarına masa açmayıp 15 dakikalık bir görüntünün sonrasında hepsini evlerine gönderdi. Beşiktaş gözlerimi kamaştırdı dün gece... Serdar, 'Bilgili' çıktı bu konuda... Bir taşla iki kuş vurdu hem de... Hem 100. yılı kutladılar hem de şampiyonluğu... Sabaha kadar Kartal uçurdular. Üstelik merhum futbolcuların yakınlarına plaket vererek ne kadar vefalı olduklarını da gösterdiler. Onursal başkan Süleyman Seba'nın yüzyılın kadroları okunurken, Hakkı Yeten'in adının açıklanması sırasında gözyaşlarını bırakması siyah-beyaz geceye düşen renkli damlalar oldu. Rüya gibi bir geceydi... İnönü Stadı'nı da, Beşiktaş'ı da böyle göreceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Hani köylüydü? Al sana köylü... Söke söke aldılar şampiyonluğu... Döke döke de kutladılar... Ne mutlu Beşiktaş'ı 1903 yılında Serencebey'deki yokuşa aldırmayıp kuran kişilere... Ve ne mutlu onun başkanlarına... Ne mutlu futbolcusuna... Ne mutlu taraftarına... Gecenin diğer anlamlı fotoğrafı da yapılan 'Saygı duruşunda' ayağa kalkan Özhan Canaydın'dı... Kaldır haydi G.Saray'ı da ayağa... G.Saraylı'sı da Beşiktaşlı'sı da saygı dursun Canaydın... Dün gece söylenen güzel bir türküydü gerçekten... Ve içtendi... Dostça söyledi herkes; ''Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin...''