G.Saray için çıtır çıtır rakipler artık kıtır kıtır oldu... Real Madrid, Barcelona, Milan'la yapılan boğuşmalardan sonra Antep gibi takımları yemek sonrası tatlı niyetine midesine indiren Aslan'ın midesi bozulmuş. Artık Antep baklavasında bile ağzının tadını bulamıyor. Antep 'fıstık' değil, kabuklu fındık olmuş... Yalnız Antep mi? G.Saray için artık Elazığ da, Samsun da, Malatya ya da Adana da zor rakipler... Avrupalılar'ı bıraktık, Aslan, artık 'yerli malı, Türk'ün malı'na diş geçiremiyor. Hoş, sezon başından beri oynadığı maçlara bakacak olursak Cimbom, dün gece çok çalıştı, iyi savaştı... G.Saray'da eksik olan şey sadece Ergün, Batista, Ayhan, Suat, Baliç filan değildi aslında... Pres de yoktu. Nerede o gözünü sevdiğimin eski presleri?.. Fakat Trabzon ve Beşiktaş maçlarından sonra G.Saray bu sezon üçüncü defa 'umut' verdi. Bir kere daha toparlanacağının sinyallerini aldık... Terim'in dediği gibi, yeter ki G.Saray, Ocak ayına en az kayıpla ulaşsın... Sonra hep birlikte göreceğiz ki, Aslan'ın dönüşü muhteşem olmuş... Ama Ocak'ta Terim ocağa neyi koyacak, 2. yarıda hangi yemeği pişirip önümüze sürecek onu da bekleyip göreceğiz... Bütün olumsuzluklara rağmen sarı-kırmızılı takım dün gece galibiyeti hakeden taraftı... Arif maçın 14. dakikasında ayın 14'ü gibi güzel bir pozisyon yakaladı ama çirkin bir vuruş yapınca top gol olmak yerine, dağlara taşlara yol oldu... Ama son dakikaya kadar öfkesi burnunda olan Arif işte o hırsla vurmuş olacak ki, top çok uzaklardan gelip ampul gibi Antep ağlarına asıldı... Sadece Antep mi, bence Çulcu da şöyle bir silkinip düşünmeli bence... Ne yalan söyleyeyim hakem Mustafa Çulcu'nun bu maça 'pansumancı' olarak verildiğini düşünenlerdenim... Geçen hafta Beşiktaş karşısında hakem kurbanı olan G.Saray'ın işlerini Çulcu düzeltecekti Antep'te... Fakat ne zaman ki; Ümit'in İbrahim tarafından düşürülmesine es geçti, şaşırdım, ağzım açık kaldı doğrusu... Çulcu belki de benim gibi düşünenlerin sayısının hayli kabarık olduğunun farkına varmış olacak ki; hepimizi yanıltmak adına yanlışı seçti ve İbrahim'i oyundan atmadı. Tam dilimin ucuna geldi, "Bağışla bizi Mustafa" diyecek oldum, 'zınk' diye eyyam yaptı, Murat Erdoğan'ın attığı yüzde yüz golün adını ofsayt koyup, vermedi. Çulcu maça damgasını vuran adam oldu belki de... Ne Cimbom, ne de Antep enfes ya da harikaydı... Onca Çulsuz'un arasından sıyrılmak üzere olan kaleci Ömer, onca Çulsuz'un arasından sıyrılmayı başaran Arif'e teslim oldu, hepsi o kadar... 1879 yılının 13 Aralık günüydü... Edison ilk elektrik lambasını buldu ve dünyayı aydınlattı... Aradan geçen ise 203 seneydi... Arif hunharca vurdu topa, Antep filelerine lamba gibi astı... Ve Arif, G.Saray'ın karanlık dünyasını aydınlattı.