Aslan Kral!..

Daha ilk dokunuşlarda belliydi... Savaş değil, bayatlamış lavaş tadındaydı... Yürüyerek, sürünerek olmayacağı da ortadaydı... Erken öten 'Horoz'un kafası kesilir deniliyordu ya, bunu yapacak ne yürek ne de cüret vardı onlarda... Pençe pençe değil pança pança top kaybediyordu... Defans hem elek, hem de pek kelekti... İmparatorun öfkesi burnunda, futbolcunun ise sanki değildi umurunda... Denizli sahanın her yerinde... Hem sağında, hem solunda, gidişler, gelişler ve bütün işler tam yolunda... Stoperleriyle bile gole geldiler... G.Saray'ın ensesinde yumurta pişirdiler... İkili mücadelelerde G.Saray'ı da alt eden birilerinin var olduğunu görmenin bize olan faydası Türk futbolunun ilerilere gittiğini anlamak açısından harikaydı... Ama Şampiyonlar Ligi'nde bu yıl hedefi final oynamak olan sarı-kırmızılı takım için durum vahim, durum na'mutmaindi... Tedirginlik, gerginlik, dingillik ne ararsan vardı... İmparatorun öfkesi burnunda, futbolcunun ise değildi umurunda... İşte ilk 45 böyle çalıyor, oyuncular öylesine oynuyordu... Plağın öbür yüzü bakalım nasıl çalacaktı... Çulcu çevirdi öbür yüzünü ve bir düdük daha, başlattı 45'liğin ikinci yüzünü...  O da ne?.. Dakika bir, gol bir... Bu maçta neden yedek kaldığı anlaşılamayan, geçen haftanın yıldızı Arif, bu davranışa inat; önce süper bir depar, sonra büyük bir şamar... Aslan, Horoz'a bir elense, Denizli sereserpe yerde... Denizli'nin evsahipliğine kandık, karşılığı gelir sandık.. Ama nerede?.. Belli ki Denizli'de korku dağları sarmıştı... Bir açık verdiler, kaleyi deldirdiler... Cimbom, kelli, felli ve nemli havada, 35 derece sıcakta oyunu soğuttu, rakibi fena korkuttu... Denizli, golü afiyetle yedikten sonra G.Saray kalesine eskisi gibi gelmeyi aklının ucundan bile geçiremiyordu... Artık oyunun hakimi, ormanların kralı Aslan'dı... Tam bir G.Saray eskisi olan Arif'e tarif gerekmiyordu... O ikiliyor, Sarr üçlüyor, Cimbom güçleniyordu... Bir rehavetin sonrasında yenilen gol ise sadece Mondragon'u sinirlendirmekten öte gitmiyordu... Böyle bir haftadan, böyle bir ortamdan, böyle cılız bir dokunuşla üç puanı, üç golle cebe indiriyorsan, yalnız ormanların değil, bütün alemin kralı da sensin demektir...