Aslında ne oldu?

A -
A +

Gerets'in Necati'si yoktu. Nurullah'ın Neca'sı sahadaydı. Necati'nin olmadığı yerde Neca, tiiye alıverdi!. Saçma sapan hareketler yapıyor sandığımız bir sırada öyle bir vurdu ki; Konyalı; Aykut şaştı kaldı, şaşı kaldı. Sonra Arda saçmalıyor zannettik, çalım üstüne çalım derken, beşini bir yere dizdi, İliç'e uzattı. O da emaneti ağlara bıraktı. Bu güzel saçmalıklar, yerini bir süreliğine gerçeklerine bıraktı. Belli ki, karşılıklı iki gol, iki takımı da korkutmuştu. Ya birinden biri bir kere daha saçmalarsa, öbürünün hâli ne olurdu? Fakat sonra iki takım da azdı!.. Top bir o kalede, bir bu kalede idi. İkisinin de gözü dönmüş golden başka bir şey görmüyordu. Gözlerimiz bir Aykut'a, bir Özden'e dönmekten bozulmak üzereyken Arda'nın sakatlığı Cimbom'u bozdu. Sarı-kırmızılılarda Ergün dışında aman aman aksayan yoktu. Okan, Ayhan, Arda ve İliç takımın Ferrari'siydiler. Hırs yaptılar, hız kattılar. Ama dedik ya, Arda'nın gitmesi Konya'nın gelmesi oldu. Konya giderek yüklenmeye, Aslan'ın sırtına kaykılmaya başladı. Ama su uyur, Hasan Kabze uyumazdı. İşte tam bu sırada bir kontratak ve durum 2-1'di. Böyle biterse olan Neca'nın güzel golüne olacak, bu defa tiiye alan Cimbom olacaktı. "Yürü yavrum yürü, Konyalım yürü" diyordu şarkı ve Konya da yürüyordu. Konya yürüdükçe, Cimbom koşuyordu!.. Konya'ya ne olmuştu da durmuştu, Cimbom'a ne olmuştu da coşmuştu... Hem de ne coşmak, Hasan Kabze boş kaleye golü kaçıracak kadar mutlu ve sarhoştu. İşte bu kaçırış, Konya'nın yeniden kalkışı ve silkinişi oldu. Dakika 70 iş bitmemişti. Maç tam bu sırada sanki yeniden başlamıştı. Yürüyen Cimbom, koşan Konya'ydı. Ve tabii ki, atan da... Bu gece bu maçtan şu anlam çıkar: Atan da, yatan da kazandı. Yatan da, atan da kaybetti!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.