Ayıplar ülkesi

A -
A +

Bir zamanlar iki ülke amansız bir rekabete tutuşmuştu. İki ülkeden birinin halkı karşı tarafa kendi ülkelerinin zenginliğini kesin bir şekilde göstermek istiyordu. En kolay, ama en etkileyici bir şey yapılmalıydı. Bunun için sehrin ortasına büyük bir havuz yapılmasına karar verildi. Gece herkes bir kova süt getirecek ve bu havuza dökecekti. Herkese bu fikir cazip gelmişti. Herkes, kararlaştırılan gece götürdüğünü havuza boşalttı. Ne var ki sabah olduğunda ortada içi süt ile değil, dupduru su ile dolmuş bir havuz vardı. Çünkü herkes aynı şekilde düşünmüştü; "Bu kadar insan içinde yalnız ben, süt yerine bir kova su döksem ne fark eder ki, kim fark eder ki?.." Hint bilgesi, bu olayı kitabına aldığı sayfaya kendi notunu da düşmüştü: "Hayatın içinde 'fark etmez, fark edilmez' denilen hiçbir şey yoktur." Sadık İlhan güzel bir ders verdi bize... "Farz etmeyelim, fark edelim" diye... Şahsi kini ya da bundan sonra belki birşeyler düzelir umuduyla çıktı, çatır çatır açıklamalarda bulundu. Süt yerine su dökmedi kuyuya... Ya da bir deli bir kuyuya taş attı, kırk akıllı çıkaramadı cinsinden birşey de değildi yaptığı... Sizi bilmem ben Sadık İlhan'a inandım. Adam konusunda yanılmama duygularım ve konuşurken yüzündeki ifade veya başka ipuçları... Adam bal gibi doğruları söyledi... Hem de ne bal... Anzer balı gibi. Yedikçe komaya sokacak cinsten... Balık baştan kokar dedikleri bu olsa gerek... Şimdi gel de son Samsunspor-Gaziantep maçında şüphelere kapılma, şimdi gel de bundan sonraki maçlarda çalınacak yanlış düdüklerde şüphelere kapılma, şimdi gel de bundan önce çalınmış yanlış düdüklerde, "Yanlışlık olmuş" yorumunda bulunun bakalım! Nerden bakarsan bak şüphe oğlu şüphe... Ne tesadüftür ki yine Samsun'un haklarının yenildiği bir haftaya rastladı Sadık lhan'ın açıklamaları... Peki İlhan neyi ilân etti? 2001-20002'de Samsun-Trabzon maçında MHK Başkanı Bülent Yavuz'un emri üzerine Trabzon'un lehine düdük çaldığını söyledi. Vicdan azabı çektiğini de ekledi... Nasıl çekmesindi? Samsun'un penaltsını vermemiş, Samsunlu Vural'ı oyundan atarak Trabzon'a kıyak geçmiş... Vay anasını Sadık İlhan, vay anasını Bülent Yavuz!.. Bülent Yavuz'un bu şok gelişmelerden sonra ilk işi sabah kalkıp istifa etmesiydi. Ama ben hiç ümitli değilim bu konuda... Aksine göreceksiniz, yüzünü bir kere daha kızartıp Sadık İlhan aleyhine manevi tazminat davası açacak. Üst üste mi geliyor nedir? İlhan'ın Samsun'un nasıl yakıldığı konusunda açıklamalar yaptığı gün aynı Samsun bu defa yine kendi evinde G.Antep'e yenildi. İki golü verilmedi, Celil kırmızı kartla oyundan atıldı... YA DEMİRLEK OLAYI!.. MHK kendi suçunu kendi ispat etti... Haftanın ayıbı milyonların gözleri önünde İstanbul'da yaşandı. Beşiktaş-D.Bakır maçına tayin edilen Bülent Demirlek, Zago'nun Serdar'ı düşürdüğü yüzde yüz penaltılık pozisyona devam derken geçen yılki hesabı mı ödedi? Hatırlarsanız Beşiktaş geçen sene tek yenilgisini D.Bakır'dan aldı. O maçın hakemi kimdi biliyor musunuz? Söyleyeyim; Bülent Demirlek... Üç gün önceki Beşiktaş-D.Bakır maçında penaltıyı vermeyen Bülent... Peki o penaltıyı niye vermedi dersiniz? Söyleyeyim; Bülent Demirlek, geçen yıl D.Bakır'daki maçta Beşiktaş'ı resmen yakmıştı. Şimdi pansumancı olarak İnönü'ye çıkarıldı, harika bir tedavi uygulayıp Kartal'ın kötü gün dostu oldu. Unutmayın... Hayatın içinde "fark etmez, fark edilemez" diye hiçbir şey yoktur. Havuzu süt yerine suyla doldurursak, bir gün içinde kendimiz de boğuluruz. Bizden söylemesi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.