Aynasızlar...

A -
A +

Bu takım kurşun geçirmez abi... Bizim millî takımdan bahsediyorum... Haziran fiyatlarıyla Temmuz tatilini hakettiler. Kekelemeden oynuyor, gol atıyor, cilve yapıyor, topun ucundan, yanından kenarından tutup kirveliği de beceriyorlar. Yaz ayının ortasında bile içi-dışı bir... Ekim, Kasım, Aralık, Mart aylarında neyseler yine aynı... Yabancı rakipler G.Saray'dan ne çektiyse ay-yıldızlı takımımızdan da aynı şeyi çekiyor. Ama gelin görün ki içimizdeki İrlandalılar bir türlü bitmiyor. Dün İrlandalı'ydılar bugün Brezilyalı, yarın Patagonyalı bile olurlar. Ama onlar olsa olsa Fransız olur. Futbolun Fransızlar'ı... Hani derler ya, "Konuya Fransız kaldık." İşte onlar, bu adamlar... Milli Takım'a da, Şenol Güneş'e de Fransız kaldılar. Ne dediyseler tutturamadılar, yutturamadılar. Dayak yediler, gol yediler, çalım yediler... Şenol Güneş zirve yaptıkça düşmanı oldular. Fatih Terim'in takımıyla devam etmekle suçladılar, hocamızı dışladılar. İllâ da takviye dediler... Onlar takviye dedikçe Şenol hoca, "Tak..." diye koydu gençleri, oydu zevzekleri... Al sana yeni milli takım... İşte İbrahimler... İşte Gökdeniz, Okan, Necati, Selçuk... Ve al sana Tuncay... Yetmedi mi? Alın size bir üçüncülük daha... Ama bu da yetmez... Konfederasyon Kupası'ndaki üçüncülük de tatmin etmez beyleri... Çünkü onlar saldırmaya adamış kendilerini... Adamların ruh yapısı bu... Karakteri bu, kalemi bu... Dünya üçüncülüğüyle yetinemeyen ve sürekli huysuzlanan bu "Fransızlar" için şöyle küçük bir misal var; Hindistan'da yüksek bir dağın doruğuna yapılmış, "bin aynalı tapınak" varmış... Günlerden bir gün, bir köpek dağa tırmanmış... Tapınağın merdivenlerinden çıkarak içeri girmiş. Tapınağın bin aynalı salonuna geçtiğinde bin tane köpek görmüş... Korkarak tüylerini kabartmış. Kuyruğunu bacaklarınının arasına sıkıştırıp korkutucu hırıltılar çıkararak dişlerini göstermiş... Ve bin köpek de tüylerini dikip kuyruklarını bacaklarınının arasına alıp korkunç seslerle dişlerini göstermiş. Köpek paniğe kapılarak tapınaktan son sürat kaçmış. Ve o andan başlayarak bütün dünyanın tehlikeli, korkunç köpeklerle dolu olduğuna inanmış... Bir süre sonra bir başka köpek gelip dağa tırmanmış.. O da merdivenlerden çıkıp "bin aynalı tapınak"a girmiş. Tapınağın bin aynalı salonuna geldiginde bin tane köpekle karşılaşmış ve çok sevinmiş. Kuyruğunu sallamış. Neşeyle ordan oraya zıplayıp köpekleri oynamaya çağırmış. Hep birlikte güle oynaya eğlenmişler.... Bu köpek tapınaktan çıktığında dünyanın dost ve sevecen köpeklerle dolu olduguna inanmış... Anlayana sivrisinek saz, anlamayana milli takım az...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.