Ben topraktan bir canım

A -
A +

Bir gün hepimiz toprak olunca... Ne şimdi, ne hemen... Ne biraz sonra, ne yeniden, ne az önce... Ne ana, ne baba... Ne deniz, ne biz, ne eski günlerimiz ve diğerleri... Ama bazılarımız için toprak olmaktan daha zor şeyler var bu alemde... Para gibi... Şöhret gibi... Prestij gibi... Karizma gibi... Bir elden gitmeye görsün; ölümden beter... Şimdi önümüzde flu bir fotoğraf var... Derbi gibi... Terim gibi... Avrupa Birliği gibi... Terim mi, Lucescu mu? Lorant mı, Ortega mı? Eyyam mı, dağlar kızı Reyhan mı? Fatih Terim düşmanları pusuda... Beşiktaş derbisi kaybedilirse G.Saray'ı değil, Terim'i, Lucescu'ya yenilmiş sayacaklar... Bayram yapacaklar... Ve imparator için böyle bir yenilgi onu tanıyanlar için şüphesiz 'ölümden beter' olacak. Ve karizma sular altında kalacak... Sonra bekle ki yeniden bir Beşiktaş maçı olsun da sular çekilsin, Terim ayağa dikilsin... Yok abi yok... Bu iş ölümden beter... Bu Ortega bizi aşar dedik de küfürler yemedik mi? İşte bak, Lorant'ın ne hocalığı kaldı, ne kocalığı... Karısının da, sokaktaki adamın da yüzüne bakamaz oldu... Bir yanağı Aziz'e diğer yanağı Ortega'ya dönük... Şamar oğlanı gibi... Ammaa, Terim için 'ölümden beter' durumlar Lorant gibiler için kaymaklı kadayıf olabiliyor... Yeter ki tınlama... Merak ediyorum... Ortega, bu hafta forma giyecek mi? Ve yine merak ediyorum... Terim, Lucescu'ya kaybedecek mi? Şayet Ortega forma giyecek olursa ve şayet Terim, Lucescu'ya mağlup olursa; ikisinin yüreklerinde hissedeceği kaybetmişlik duygusu aynı mı olacak? Yani Ortega'ya kaybetmekle, Lucescu'ya kaybetmek aynı şey mi? Fener mantığıyla bakarsan hayır... Çünkü onlar bu seneyi ve Lorant'ı oldukça başarılı addettiler... G.Saray'ı yendiler ya; 10 dönüm bostan yan gel oğlum Osman... Lorant büyük hoca oldu, Ortega kapris yapabilir, Aziz Yıldırım dev başkan... G.Saray mantığıyla bakarsan, Terim'in Lucescu'ya kaybetmesi acıların en büyüğü... 'Ölümden beter'... Terim, hazımsız... İmparatorlar yenilmez... Ancak hayatın her zaman adil olmasını, zamanın kendi lehine işlemesini beklemek boşuna... Ne şimdi, ne hemen... Ne biraz sonra, ne yeniden, ne az önce... Şüphesiz imparator Fatih Terim fetret devrini yaşıyor... Hagi'si yok, acısı çok... 10'ca sakatı işin çabası... Ama bizim oralarda bir lâf vardır; büyük makineleri küçük çarklar çalıştırırmış... Bir imparator için PAF'taki Sabri'yle Felipe arasında fark olabilir mi? Ve bence Lucescu'yu yenmek için Lucescu gibi davranmalı Terim... Çünkü büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa bunun sebebi onun küçük adamlara gösterdigi ihtimamdır. Lucescu iki sene hep böyle yaptı, sıra şimdi sende imparator... Medyadakilerden, bunalımlı futbolculara, kompleksli yöneticilere kadar... Terim kaplumbağayı bile koşturur... Hagi bile gerektiği yer ve zamanlarda koşmuştu... Göreceksiniz Felipe de koşacak... Ve G.Saray da... Onunla birlikte medyadakiler, bunalımlı futbolcular ve kompleksli yöneticiler de... Ancak burada aklımın almadığı bir şey var... Lorant, Ortega'yı nasıl koşturamıyor, Lucescu bu Beşiktaş'ı nasıl koşturuyor?.. Bir yandan kafadan problemli Pascal Nouma, İlhan Mansız gibileri takıma kazandırırken diğer tarafta da da Sergen gibi uslanmaz birini cüzdanında, cebinde, elinde, evinde tutuyor... Ahmet 'yıldırım' gibi olmuş, topu babasının malı gibi kullanıyor. Vay bee... Salkım hanımın taneleri bunlar olsa gerek... Şimdi önümüzde flu bir fotoğraf var... Derbi gibi... Terim gibi.. Ve Lorant ve Ortega ve Lucescu gibi... Ama size flu olmayan net bir şey hatırlatayım; G.Saray hâlâ lider... Hani vurun abalıya olmasın diye söyledim, biraz insaf lütfen...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.