Ben, Türkiye'de işlerin düzelmeyeceğini savunanlardanım. Salı Pazarı'na her defasında saçma sapan olayları taşımak zorunda kalıyoruz. Çünkü yapılanlar öyle saçma sapan ki, aklım hafsalam almıyor. Geçen hafta memlekette 7 gün içinde olup biten onlarca saçmalığı sıralamıştık. Alın size bir örnek daha... Aslında saçmalıktan öte kompleks... Profesyonel Futbolcular Derneği bazı teknik adamları ödüllendirdi. Ama neye göre, hangi kriterlere göre bilinmiyor. Bilinmiyor, çünkü biliyor olsaydılar Denizlispor altyapısından onca oyuncuyu yetiştirip takıma koyacağım diye elindeki yıldızları satıp kulübün kalkınması için çaba harcayan ve onca as futbolcusunu sattığı halde takımını kupada yarı finale çıkartıp ligde ilk 6'lara kadar taşıyan Giray Bulak'a da bir paye verirlerdi. Bırakın paye vermeyi törene bile davet etmemişler... Peki ödülü kimler almış biliyor musunuz? Tabii ki G.Saray'ın hocası Hagi, F.Bahçe Teknik Direktörü Daum... Siz dua edin Beşiktaş'ın kovduğu Del Bosque'yi de çağırıp, "Siz Türk futboluna ve Beşiktaş'a önemli katkılarda bulundunuz. Hatta Real Madrid'i bile şampiyonlar şampiyonu yaptınız" deyip onu da ödül törenine çağırmadılar. Ve ben yemin ediyorum eğer Bosque gönderilmeseydi, Beşiktaş'ı rezil hale getirmiş olmasına rağmen o törende ödülünü almış bir hoca olacaktı. Hani dedik ya öz önce PFD, neye göre hangi kriterlere göre ödül vermiş diye... Kriter belli; büyük kulüpte olacaksanız, büyük kulüp temsilcisi olacaksınız, büyük kulüp camialarında dolaşacaksınız ve en önemlisi de ülkeniz Türkiye, ırkınız Türk olmayacak... Gariban Denizli'nin gariban hocası Giray Bulak'ın ne işi var ödülle mödülle... Hatta daha birkaç saat önce Daum'u Kadıköy'e gömen Rıza Çalımbay bile onların umurunda değil... Geldiği günden beri Beşiktaş'ı yukarılara taşısa da, bir "yerli" o!.. Ortada Hagi gibi her maç sonunda, federasyona, hakemlere, yönetimine, futbolcusuna sallayıp ülkesine geri dönmekle gitmekle tehditler savuran bir teknik adam varken Bulak'a filan da ne oluyor? Hagi, "Ligin 1. sırası meşgul" deyip ortalığı savaş alanına çevirdi. Hagi, yönetimiyle ters düşüp "Ben kimseden özür dilemedim dilemem de" dedi, Hagi, ligin başından beri kendisini buraya getiren eski takım arkadaşlarını Akçaabat'ta satıp, "Beni hayal kırıklığına uğrattılar" dedi. Dahası da, G.Saray'ı nerelerden alıp nerelere getiridiğini iddia etti. Ayıp be... Bu Faruk Sürenler'e de, Fatih Terimler'e de ayıp... G.Saray'ın nereden nereye geldiği belli... Hele hele F.Bahçe'nin 7 puan gerisinde kalmışsın, bunu söylemen Aziz Yıldırım'a da ayıp, Daum'a da... Ve PFD, en büyük ayıbı Türk halkına "Hirsizsiniz" diye bağırarak yapan Hagi'ye ödül verdi. Gerçek hırsızlar ödülü gerçek sahiplerine veremeyen, büyüklerin güdümünde hayat süren kişilerdir. Canaydın, "Ali Aydın o düdüğü asmalıdır" der demez düdükten önce adamı asanlar, acaba aynı sözü Kayseri, Adana, Altay, Diyarbakır ya da Sakarya başkanlarından birisi söyleseydi kaale alırlar mıydı? Belli ki PFD de diğerleri gibi büyük kulüplerin güdümünde... Geçen hafta balık baştan kokar demiştik, az demişiz... Daum'a verilen ödül Bulak'a verilemez... Çünkü Daum, Bulak'tan 'büyük' hocadır... Çünkü o F.Bahçe'yi çalıştırıyor... Bir tarafta F.Bahçe, diğer tarfta Denizli... Daum, isterse Bulak'ın elindeki yıldızını alır kendi takımına katar sonra da şampiyon oldum diye hava atar. Ama Türk futboluna yetenekler katan Bulaklar, Ziya Doğanlar, Şaban Yıldırımlar'ın böyle bir hakkı yoktur, olamaz. Sonra da bütün bunların üstüne gel Türk futbolunun kalkınmasından bahset... Ve işin komiği de yıllardır kavgasını yapıyoruz Avrupa standartlarını yakalayalım diye... Avrupa'yı yakalamak bizim neyimize? Körler sağırlar misali; Fener, G.Saray'ı yener, Beşiktaş'a gelince puff diye söner. Ya da siz bunu istediğiniz şekilde değiştirebilirsiniz.. Küçükken bu sloganla büyüttüler... Büyüdük ama slogan hâlâ değişmedi. İşin aksi Fener, G.Saray'ı yener Beşiktaş'a gelince puff diye söner... Dün öyleydi bugün de aynı... Daha önce Gordon Milne, bugün Rıza, yarın da fariza... Bekleye duralım, Avrupa'yı ya da dünyayı ne zaman yeneceğiz diye... Ne dediğinizi duyar gibi oluyorum; "Daha çookk bekleriz..."