Bildiri-YORUM...

A -
A +

Türkiye'de futbol yalnızca sahada oynanmıyor!.. Kışta, kışlada, baharda, arsada amma illâ da masada... Florya-Levent arasına düşen herkes çarpılıyor. Havada, karada hatta kaldırımda bile ayaküstü götürüyorlar adamı... Kapkaççılar halt etmiş, kaypakçılar kol geziyor... İstanbulspor'un başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Kolundan çantası çekilmek isterken öldürülen kadınlarımızdan hiçbir farkı kalmadı. Birini tinerciler yapıyor, diğerini trenciler... Vagon dolusu kara gömlekli... Peki, kim bunlar?.. Şifre: M.H.K. İsterseniz, bundan sonra sayaç takın sayın... Ama işe Ali Sami Yen'de daha önceden kurşuna dizilen Trabzon'la başlayın. G.Saray-Trabzon maçı M.Ö'den önce oynanmadı. Mutlu Çelik vakası hafızalardan silinmedi... Ve son mahkûm da İstanbulspor'du... Ama tek farkla, cellat bu defa Zafer Önder İpek'ti... Banu Alkan beyinli adamlar... Mutlu Çelik, Hâluk Ulusoy'un; Zafer Önder İpek, Bülent Yavuz'un askeri çıktı. Ama seyirciye göre, orası Ali Sami Yen'di... Ordan çıkış yoktu...  G.Saray iki günde iki mevzuya imza attı. Erzurum faciası, İstanbulspor macerası... G.Saray'a en yakışmayan şey, Erzurum'a elenmesi değil, İstanbul'a attığı gollere sevinmesiydi... Bir dram bir hüzündü aslında... Gülmekten tipimiz kaydı... Üzülmekten tikimiz arttı... Zafer İpek eve gittikten sonra maçla ilgili kendi kendini teste tabi tutmuş; "A-şık oldum, B-şık olmadım, D- hiçbiri..." Sonra neredesin diye soran annesine de espriyle karışık, yalan atmaktan geri kalmamış; "Ohh, hiç sorma aney, fırında patetes yemeğe gittik, fırın çok sıcaktı..." Ööhöhöhöhöhhhh... (Burda ben böğürüyorum) Peki Erzurum komedisiyle, İstanbulspor dramı üzerine yapılan maç sonrası yorumlara ne demeli? İşte Erzurumspor değerlendirmeleri; Abdürrahim Albayrak; "Postmodern bir öykü... Neo-klasik uslûp... Egzistansiyalist bir şölen..." Ali Şen: "Kamera sakası yapıyor olzalar gerek!.." Mustafa Denizli: "Puhhhhhhaaahaa... Hah hah hah hah hah hah hah hah..." Aziz Yıldırım: "Eğzuğum da biğ Pendik faciasıdığ..." Nosstradamus: "Bir gün bir tane bile G.Saraylı kalmayacak..." Ve İstanbulspor yorumları; Mehmet Cansun; "Çok güzel ama kartları çok az..." Aziz Üstel: "Yav çok komik. Ben bu maçı kasete çektim ve çocuklara seyrettirdim, millet koptu. Yani, yok böyle birşey abi yok." Aykut Kocaman: "Seyretmeden önce WC'ye gitmenizi öneririm." Kenan Doğulu: "Mükemmel bi hit. Harbi, grup olarak bayaa güldük. Futbol arşivinizde olması gereken bi maç." EFSANELER AYAKTA ÖLÜR! Ligin çivisi iyice çıktı. Ayarı bozuldu. G.Saray, hakem makem tepeye hakim. Ya efsane?.. 24 hafta sonra evinde yenilerek dramı yaşadı. Artık, Rüştü Saracoğlu adını alan stad, yeniden Şükrü Saracoğlu diye anılacak. Fener'i Rüştü de kurtaramadı, 12. adam da. En büyük şoku da Atilla Kıyat yaşıyor. Maçtan sonra "Kendi evimizde 24. defa kazandık" diyemedi. Beşiktaş iyi iş becerdi. Daum'a ve Nihat'a rağmen kazandı. Kartal, zirveye doğru sert bir sorti yaptı. Trabzon küme düşme hattına yakın seyrediyor. Malatya önünde iyi oynamış da mış mış... Belli ki, hamsinin işi şansa, "İyi oynamış"lara kalmış.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.