Bir berber bir berbere...

A -
A +

Geçen haftaki Salı Pazarı'ndan sonra bir karar almıştım... Bir daha şikeydi, teşvikti, kötü hakemdi, kavgaydı gürültüydü filan yazmayacaktım. Fakat öyle bir hale gelmişiz ki, öyle bir hale getirmişler ki insanı vakkum gibi çekiyorlar. Hem de bunu yapanlar kimler biliyor musunuz? Anlı şanlı yöneticiler. Fener'i yönetenler G.Saray'ı yönetenler, Beşiktaş'ı yönetenler ve hatta Milli Takım'a yönetenler... Ortalık gayya kuyusu gibi... Günlerce birbirlerinin arkasından salladılar, yüz yüze gelince şapur şupur öpüştüler. Bakıldığında şık giyimleri, ağır duruşları, babacan tavırlarıyla bir şey zannedersiniz ama aslında hiçbir şey değiller. Ortalığı öyle bir gerdiler ki, televizyonlara, gazetelere, kahvelere, meyhanelere kadar düştüler, birbirleriyle dalaştılar, ağızdan ağıza dolaştılar. Koskoca başkanlar, yöneticiler ne hallere düştüler, futbolumuzu ne hallere düşürdüler! Küfürü yok edelim deseler de inanmayın. Hiçbiri samimi değil... Türk futbolunun kalkınması için ortak adım atalım deseler de inanmayın, hepsi yalan... Şikeyi, teşviği bilmiyoruz, yapmıyoruz deseler de palavra, en kralı yapılıyor. Hiçbiri ama hiçbiri samimi olamıyor, olamazlar da... *** Geçen haftaki Salı Pazarı'ndan sonra bu tür yazılar yazmama kararı almama sebep olan konu Elazığspor-Kayseri Erciyes maçı öncesi yaşanan bir hadiseyi gündeme getirmiş olmamızdı. Maç öncesi Elazığlı yöneticilerle maçın hakemi Yılnur Önen ve yardımcıları Ankara'da bir restoranda bir araya gelmişti. Bu tescillendi. Olay doğruydu. Fakat Elazığlı kardeşlerimiz buna değil de bir teknik hataya takılmışlar. Maçın son 5 dakikasına Erciyes değil, Elazığ 2-1 galip girmiş. Ve sonrasında maç 2-2 bitmiş. Ben tersini yazmışım. Dediğim gibi bu bir teknik hata ve özür diliyorum. Ama bizim vermek istediğimiz olay bu değildi. Elazığlı yöneticilerle hakemlerin neden bir araya geldiğiydi. Sonrasında Elazığspor Başkanı Mustafa Yıldız'la uzun uzun bir telefon sohbeti yaptık. Ardından kulüp avukatı İzzettin Demir'le de... İkisinin de tarzı olumluydu. Kibardılar, naziktiler tam bir beyefendiydiler. Elazığlılar da öyleydi.. Yüzlerce mail attılar ve hiçbirinde küfür yoktu. Çok estetik ve seviyeli eleştiriler vardı. Elazığ'ın ve Elazığlılar'ın ne kadar dostane olduğunu gördüm. Çok mutlu oldum. *** Sözü yine büyük kulüp yöneticilerine dokunduruyorum. Eğer ben Elazığ için yaptığım eleştiriyi büyük kulüplerimiz için yapsaydım nice ağır ithamlar, galiz küfürler, ağıza alınmayacak sözlerle karşılaşırdım... Karşılaştım da... Şimdi bir Elazığ'ı düşünüyorum bir de Fener'ini, G.Saray'ını, Beşiktaş'ını... Hey gidi... Demek ki büyük öyle olunuyormuş! Haa, bir de başkan Mustafa Yıldız'ın söylediği önemli tespitler vardı.. Ama yerimiz olmadığı için bunu sonraya bırakıyorum... Herkese sevgiler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.