Ve beklenen oldu, Fener vuruldu... Çekirge misali... Bir sıçradı, iki sıçradı, üçüncüde gümmmm.... Haftalardır futbol oynamayan F.Bahçe, buna rağmen önce Malatya'dan son anda, sonra Gençlerbirliği'nden yine son anda kurtulmuştu... Ancak Denizli, şampiyonluk için kıvrım kıvrım kıvranan F.Bahçe'ye acımadı... Horozlar, Kanarya'yı hem futbol, hem de skor olarak ezdi geçti... Ve Ergun Gürsoy'un maçtan birkaç gün önceki sözleri çınladı kulağımda: "Bir gün Fener'in de karşısına yürekli bir hakem çıkar..." Evet, Cem Papila'yı kutluyorum... Yalnız yürekli değil, adaletli bir adammış da... İşte böyle... Ama Denizli'yi de unutmamak lâzım... Türkiye'de 'büyük' olarak kabul edilen takımlarımızın karşısına bir tane yürekli hakem ve 11 tane de yürekli adam çıkarsa olacağı budur... Aslında istediğimiz fazla bir şey değil. Cem Papila ve Denizlispor gibilerinin çoğalmasını istiyoruz.. Bunu adalet için, Türk futbolunun gelişmesi için, daha büyük zevkler ve heyecanlar için istiyoruz... Sadece F.Bahçe için geçerli değil bu düşüncemiz tabii ki... Aynı Cem Papila'nın G.Saray ve Beşiktaş'a karşı da adaletli olmasını istiyoruz. Aynı Denizli'nin G.Saray ve Beşiktaş'a karşı da hırslanmasını istiyoruz... Hoş, "Papila geçen sene Beşiktaş'a karşı kantarın topuzunu fazla kaçırdı" diyenlere de itibar etmiyorum. Bence kantarı doğru tartmıştı ama bizim işimize gelmemişti sadece... Ve Denizli de bu konuda cesur, mert ve gözü kara bir takım. Dost işi yapmıyor, tost olmuyor, G.Saray'mış, Fener'miş, Beşiktaş'mış diye bakmıyor... Türkiye'nin nice Cem Papilalara ve Denizlisporlara ihtiyacı var... Ama bunun için yürek ister, çaba ister, para ister... Benim gönlüm F.Bahçe'den iki maçta 11 gol yiyen Kayserispor'la ona karşı hem futbol resitali yapıp, hem de sahadan galibiyetle ayrılan Denizlispor'un aynı ligde oynamasından yana değil... Kayseri bir örnek... Kayseri gibi ligde bir çok korkak ve sinmiş takım var. Madem ki, Süper Lig diye bir isim koymuşsunuz bari süper olmayan bu tür takımları da ayırın kardeşim... Az olsun, temiz olsun misali... O zaman görelim sevgili ve çok değerli 'Üç Büyüklerimiz"i... Görelim, Türk futbolunun gelişip gelişmeyeceğini... Görelim hep birlikte neler kazanıp kazanmayacağımızı... Ama öyle bir ülke olduk ki, "Hep bana, hep bana..." Ve Trabzonspor... Çok kızgın ve kırgınım... Arkadaşıma, yakın bir dostuma, anama, babama, dahası çok sevdiğim birine kırılmış gibiyim... Beşiktaş karşısında hiç de şampiyonluğa oynayan bir takım gibi değildi... Bu durumda 4. büyük olması konusunda şüphelerim var... Dişine göre takımları yenip, İstanbul beyefendilerine sürekli kaybederek bu işler olmuyor... Trabzon bitmiş.... Artık büyük düşünemiyor, büyük oynamıyor... Ortalık her sene olduğu gibi bu sene de İstanbul'a kaldı... Seneye ise yine ümit yok... Durum vahim... Üç takımlı bir lig seyrediyoruz... F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş... Onlar da adam gibi oynasa gam yemeyeceğim. F.Bahçe'nin içeride Kayseri'ye 7 atıp sevinmesini, dışarıda Zaragoza'ya elenmesini hazmedemiyorum... Peki ya siz... Siz hazmedebiliyor musunuz?