Bir saç telinin bile gölgesi vardır... Beyazın bile... Ve siyahın... Ve kırmızının... Ve lacivertin... Saman çöpü rüzgarın yönünü gösterirmiş... Derbiler gibi... Fener gibi... Cimbom gibi... Kartal gibi... Çarşamba'yı bekleyin... Deprem öncesi sessizliği yaşanıyor İstanbul'da... Bir tarafta Kadıköy, diğer yanda Florya... İki yakanın iki yakası bir araya gelmiyor bugünlerde... Lorant boş, Terim nahoş... Derbi; ruhsuzluğa ruh katmaktır.... Ve futbola şov, lige renk... Medya bugünlerde müthiş bindiriyor... Bir tarafta Terim, diğer yanda Lorant... Bi- rüya... Bi- riya... Kız Kulesi'yle Galata Kulesi.. Asırlardır göz göze... İstanbul silüetinin olmazsa olmaz iki unsuru... G.Saray'la F.Bahçe gibi... Olmazsa olmazların derbisi... Ve onları izleyen bir başkası... Sokağımızdaki öteki gözler... Avrupa yakasının Beşiktaş tarafı... Bir başka büyüğün renkleri düşmüş Çarşamba derbisinin üzerine... Yalnız Beşiktaş değil, bütün fotoğraflar siyah- beyaz şu anda... Ve Lucescu kahraman... "Köpekler istemezse atlar ölmez..." demişti büyük (!) hoca Mircea Lucescu... G.Saray'ın başkomutanıyken, Beşiktaşlılar için sarfetmişti bu tarihi sözü... Ama gel gör beni aşk neyledi.... Kader dedikleri bu olsa gerek... O'nu esasında öldürmek isteyen G.Saraylılar'dı... Takımı oynatmıyor, koşturamıyordu... Sarı ve kırmızı kanunlara göre; katli vacipti... O yanlış yerde yanlış kişilere attı lâfını... Florya'dayken Fulya'dakilere... Sonra bir baktı ki; kullandığı sözler varmadan kendisi vardı köyiçine... Ama dediği de doğru çıkmıştı hani... Atı öldürmedi... At, koşuyor, at coşuyor, at, kartal'ın kanatlarında uçuyor... Bütün hasat bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmis... G.Saray şimdi pürdikkat kesilmeli... Çarşamba da elden gitmemeli... Aksi taktirde... Evet aksi taktirde; bir saman çöpü bile rüzgârın yönünü gösterirmiş...