Çekirge sıçrayamadı

A -
A +

Stada girer girmez, gözüme ilk çarpan sadece 13 tane Denizli taraftarı ve tribünlerde açılı bir pankart: "Uni Denizli" (Yani 1 numara demek). Ama gerçek öğle değildi. Ben bu Denizli'de öyle bir numara olacak bir şey göremedim. Nerede eski Denizli, nerede yenisi? G.Saray işte böyle bir Denizli karşısında puan kaybetti dün gece... Ama G.Saray da Aslan gibi değildi, bir üfürükte yıkılırdı... Hani karşısına hafiften Tromso gibi bir şey çıksa götürür... Ne yazık ki, ligde Tromso gibi dandik bir takım sayısı bile çok az... İşte böyle bir ligin daha çeyreği biterken sadece iki şampiyon adayı, değişmeyen de birkaç hocası kaldı... Evet biraz horozlanan rakibi karşısında bile Aslan, bir türlü pençesini gösteremedi... Son birkaç haftadır da yaptığı buydu Cimbom'un... Ve sonunda "şapka düştü, kel göründü..." Gerets'in de dediği gibi her maç bir kahraman çıkıp, herkesi kurtarıyor... Önce Necati, sonra Ümit Karan, sonra Hakan Şükür, dün de Hasan Şaş kurtarıcı rolünü üstlenmişti... Koştu, geriye geldi, mücadele etti, golünü de attı... Ama o da dün gece kurtaramadı G.Saray'ı... Gerçek şu; G.Saray'ın giderek düşen bir temposu var. Lige ilk başlayan takımla, bugünkü arasında gençlik ve ihtiyarlık kadar fark var. Gerets takımın performansını bu sezon sonuna kadar yaymak için mi dizginliyor bilenmez, ama sarı- kırmızılılar şu duayı çok etmeli: "Fener Şampiyonlar Ligi'nde dolu dizgin gitsin, hatta finale kadar çıksın ki, mayısa kadar oralarda oyalansın..." Aksi takdirde Fener de G.Saray gibi sadece annemizin ligine kalırsa tozu dumana katar ve G.Saray'a asla şampiyonluk yüzü göstermez. G.Saray eğer ligde biraz varsa, bunu var olmanın dayanılmaz ağırlığını taşıyan başta Hakan Şükür olmak üzere, Hasan Şaş, Song ve Mondragon gibi generallere borçlu. Yoksa "yandım gülüm keten helva..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.