Denizlispor mutlu olmak adına G.Saray'a yapmadığı işkenceyi bırakmadı... Metin Tokat 'düt' dedi, Horozlar, 'düütttt...' diye ötmeye, Aslan'ı geri geri ittirmeye başladı... Yetmedi, işin başından itibaren mahkum alıp, sokağa çıkma yasağı ilân etti, bütün evin her tarafını didik didik etti... Ama günlerce, haftalarca, hatta aylarca tek gol bulup da çıkaramadı... Futbolun adaleti, Mondragon'un mahareti!.. Hani atamayana atarlarmış ya, işte onun gibi... İki takım kalecisinin ortaklaşa asistiyle o ana kadar ortalıkta gözükmeyen G.Saray, Bratu'yla bir anda kabadayı kesildi! Mondi çookkk ileri vurdi, Bratu dokindi, Souleymanou yumurtladi ve gol oldi... Bilmem anlatabildim mi? Kalecilerin kollektif golü Horoz'un kafasını karıştırdı... Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan gibi bir durum oldu... Ne olduğunu anlamasa da evsahibi yeniden yüklendi... Sağdan soldan esterabim... Aslan, resmen pata-küte dayak yiyor, yüzü gözü mosmor kesiliyordu... De Boer, Türkiye'ye giriş yaparken kimliğini memlekette mi bırakıyor ne? Diyarbakırlı'sı, Antepli'si, Akçaabatlı'sından sonra Denizlili'si de tokatlıyor, adam yerine koymuyordu onu. Ersen Martin'in yaptığı gibi... Martin havalanan topa öyle bir yükseldi ki, burnunun dibindeki De Boer'i yok farzedip çok da rahat vurunca adalet yerini, gol de ağları bulmuş oldu... Aslan belli ki hâlâ hasta... Başı ağrıyor, midesi bulanıyor, bağırsakları çalışmıyor... Aslan gol değil, yatak arıyor... Bana göre dün takımın en iyisi maç eksiğine rağmen Hakan Ünsal'dı... Bence Fatih hocanın Hakan'dan daha iyisini bulup da oraya monte etmesi çok zor. Abdullah'ın, Ergün'ün hali, terör saldırılarına uğramış yaralılar gibi... Orhan Ak, "Hatasız kul olmaz"ı haykırıyor... İşte bu durumdaki bir takımda sahanın bir başka iyisi kaleci Mondragon'un da büyük hatası ve sonrasında oyun dışı kalması eklenince Aslan'da bir de eklem rahatsızlığı başgösterdi. Kaleyle defans, orta sahayla forvet arasındaki eklem yerleri lime lime dökülmeye başlamıştı. Artık G.Saray gol atarsa rakibin hatası olmalıydı. İlk goldeki gibi... Denizli ise kaleci Aykut'a çok yakındı. Golü daha çok düşünüyor, 10 kişilik Cimbom'un kalesine yeni yeni saldırılar düzenliyordu... Ama olmayınca olmuyordu... Ve bu bir şanstı tabii ki... Kötüsün... 10 kişi kalıyorsun... Denizli'den 1 puan alıyorsun... İşte bu felsefenin üzerine yatmaya çalıştı G.Saray... Maç boyunca yattığı gibi... Ama Horoz'un ayağı öyle değildi tabii... Maç biter, Denizli bitmezdi... G.Saray, dün sıradan bir takım olmanın görüntüsünü ağır ödedi... Bugün maçı kaybettiler ama sezon sonuna varmaz bu takım daha çok şey kaybeder bilesiniz... Şimdi gelin birlikte gülelim... Kime mi? Maç sonrası büyük ihtimalle, "G.Saray 3 puan kaybetti" diyecek olanlara... Hayır dostum... G.Saray kaybetmedi... Denizli kazandı...