Damımıza kar yağdı

A -
A +

İnsanın başına ne gelirse meraktan derler ya, dün gece resmen uyku tutmadı! "G.Saray, Diyarbakır'da ne yapacak?" Antalya'da Kaisers'in Spartak'ın ve Bremen'in tozunu atan yeni nesil, Diyarbakır'da da yenilikler sunmaya devam mı edecek, yoksa operasyona rağmen eskiye U dönüşü yapıp ekseni etrafında dönmeyi sürdürecek mi? Uykuyla uyanıklık arasında geçen gece boyunca Orhan'ı, Volkan'ı, Petre'yi, Bratu'yu bir koyun, iki koyun, üç koyun diye sayıp sayıp durdum... Sonunda bitap düşünce de mışıl mışıl uykuya daldım... Sanırım benimle birlikte G.Saray da uyumuş olacak ki, Diyarbakır'da hep birlikte kâbuslarla uyandık... Bir Juppi geliyor bir Murat Hacıoğlu... Bir Bakadal Bir Hasan Yiğit... Nerdeee Efes Cup'taki G.Saray, nerde Diyarbakır'daki... Daha ilk yarıda Bakadal vurabilse Mondragon bakakalacaktı... Bremen karşısındaki G.Saray neyse, G.Saray karşısındaki Diyarbakır da oydu. Fatih Terim, "Beşiktaş'la aramızda 14 puan fark var diye lig karşılaşmalarımızı jübile maçı oynar gibi oynayacak halimiz yok" dedi ama pek kulak asan olmamışa benziyor. Hele ilk yarının son dakikaları adeta Diyarbakır forvetleriyle G.Saray defansı arasında geçti. Cimbom çıkamıyor, rakip de oradan çıkmıyordu... Belki... Belki diyorduk ikinci yarıya saklanıyordu Aslan... Hani zemin ağır, gençlik filan da vardı ya... Kimbilir belki de Terim saldırı planını son yarı için yapmıştı. İşte bu ümitle G.Saray için bütün gözler ikinci 45'e çevrildi. Nitekim Bratu kalecinin burnunun dibinde golü kaçırmasa böyle düşünenler haklı çıkacaktı. Fakat öyle olmadığı sonrasında gelişen Diyarbakır ataklarıyla artık iyice tescillendi. Evsahibi son 20 dakikaya girilirken de galibiyete daha yakın duruyordu... Ancak futbol nankör meslekti... Atamayana atarlardı... İşte bu korkuyu da yüreğinde hissediyordu Diyarbakır... Ve bu yüzden de son dakikalara girilirken, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak istemiyordu belli ki... Baştan sona önemli bir şey ortaya koyamayan Cimbom, bir şans golü bulup maça sahip de olabilirdi... Şu dakikalarda bunun üzerine her türlü entrika, dümen, oyun ya da garip düşünceler ortaya çıkabilirdi... Neme lazımdı... Evet ne gereği vardı değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.