Dersimiz İsviçre

A -
A +

Bana deseler ki, bu gece ne olmayı istemezdin diye? Teknik direktör olmayı tabii ki. Bu gece ha Terim olmuşsun, ha Boğaz Köprüsü'nün tellerinden karşıya geçmişsin. Oyuna bakarak söylemiyorum. Stada geldiğimiz ilk anda, tüylerimizi diken diken eden 32 bin İsviçreli ve ellerindeki haçlı bayrakları... Oyuna bakarak söylemek gerekirse de ilk devre boyunca bizi sahamıza hapsetmiş 11 kararlı İsviçreli. Ben Milli Takım'ı senelerdir böyle ürkek, böyle korkak görmemiştim. Hele başında Fatih Terim'in bulunduğu bir takım, nasıl olur da bu kadar kendi içine sinebilirdi. Eğer maksadımız burada beraberlik ya da bir - iki farklı yenilgi ise, ben Suisse Wankdorf'ta kazanıp Kadıköy'de kaybetmeyi tercih ederdim. En azından Terim'in de böyle düşündüğünü sanıyordum. Ama Terim'de bile korku dağları sarmıştı. Hakan Şükür'ü tek forvet oynatması intiharın öbür yüzüydü. Ama Terim de ihanete uğramıştı. Ne bilsindi Tuncay'ın, Ümit'in, Tümer'in ya da takımın tamamına yakınının kendisine ihanet edeceğini. Dün gece hanım ağalar gibiydik. Ağa gibi çıktık, hanım gibi davrandık. İsviçre karşısında al gülüm ver gülümün ötesine geçemedik. Ezildik... Yine ezildik... Ve iddia ediyorum; çıktığımız grupta Danimarka hariç, İsviçre ayarında bir takım yoktu. Buna grubu lider bitiren Ukrayna ile Avrupa Şampiyonu Yunanistan da dahil. Dünya Kupası'ndan beri kolay rakiplere alışan takımımız, dün gece nihayet karşısında çivi gibi bizi sahaya çakan bir Avrupalı gördü. Hal böyle olunca da ezilmekten kurtulamadık. Tek kale tiyatrosu bir saat boyunca amansızca sürdü. Bizim ağalar (!) arada rakip kaleye sokulmaya başladı. Bu sokulmalar zayıf bir ümitten ibaret olsa da umut fakirin ekmeğiydi. Belli ki, burada alınacak en iyi sonuç her iki devrede birer gol yememek üzerineydi. Yani 1-0'a, hadi olsun 2-0'a fittik. Ve başardık!. Başarmışdık işte... Biz buyduk. Zaten bunu başarmak da dünkü çocuklarımızın yapabileceği bir işti!. Şimdi tek bir 90 dakika kaldı. Artık çarşamba günü başarmamız gereken daha önemli bir iş var; bizi bu gece Wankdorf'a gömen İsviçre'yi Kadıköy'de...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.