Şu anda Türkiye'de iki güç oluştu; F.Bahçe ve diğer kulüpler... Herkes işini gücünü bıraktı Trabzon'u şampiyon yapmak için kolları, paçaları hatta duvarları sıvadı... F.Bahçeli'den başka hiç kimse F.Bahçe'nin şampiyon olmasını istemiyor... Hatta iddia ediyorum, bazı Fenerliler bile Fener'in şampiyon olmasını istemiyor... Mesela Aziz Yıldırım'dan nefret eden eski yöneticiler, mesela Aziz Yıldırım'ın gitmesini isteyen bazı spor yazarları ve F.Bahçe muhabirleri, mesela Aziz Yıldırım'ın karşısına rakip olarak çıkamayan ve gitmesi halinde meydanı boş bulacağını düşünen sözüm ona bazı başkan adayları... Ve dışarıdakiler zaten belli... Mesela Aziz Yıldırım düşmanı olmadığı halde F.Bahçeli de olmadığı için şampiyon olmasını istemeyenler... Mesela F.Bahçe'nin üçüncü yıldızı takmasını istemeyen G.Saraylılar ve Beşiktaşlılar... Mesela evde, kahvede, parkta, doğuda, Bolu'da, arzda, Kars'ta; Fenerli olan anasına, babasına, danasına, amcasına, arkadaşına, kardaşına karşı, "Fener şampiyon olunca ne yaparız" diye kara kara düşünen anti Fenerli vatandaş da Fener'in şampiyon olmasını elbette istemiyor... Ama bu istememekler insanı ürkütüyor, tedirgin ediyor, keder veriyor... Bu istememek çok farklı bir istememek... İçinde kin var, nefret var, düşmanlık var... Bu sevgisizlik nedendir bilinmez ama artık şunu kabul etmek zorundayız ki; F.Bahçe gerçekten bir cumhuriyet... İşte ortaya çıkan tablo; Fener ve diğerleri... Önceki gece de İnönü Stadı'nda F.Bahçe'nin şampiyon olmasını engellemek için bir araya gelen otuzbinonbir Beşiktaşlı vardı... Onlar da engel olamadılar... Artık Kanarya'dan başka kuş tanımam... Varsa da Kanarya ve diğerleri demek daha doğru olur artık... *** Ve Rize'de beklenen sonuç çıktı; Rizespor, Akçaabat Sebat'a diyet ödedi! Hatırlarsınız; geçen yıldı... Akçaabat Sebat, Süper Lig'e çıkmayı garantilemişti. Ve sırada Rize vardı. Ama A.Sebat'ı yenmesi gerekiyordu. Ve yendi... O gün Rizeli futbolcular da bugün Metin Aktaş'ın yaptığı gibi, "Allah razı olsun Sebat da maça asılmadı" diyerek gerekli ipuçlarını aynen vermişti... Ama her zaman olduğu gibi kimsenin umurunda değildi... Ve tarih tekerrürden ibaretti... Bu defa roller değişmişti ve muhtaç olan Sebat'tı... Rize de onu hiç uğraştırmadı, borcunu ödedi; 0-1... İşte kamuoyundaki görüntü aynen bu... Takımının şike yaptığı kanaatine varan Yılmaz Vural da bastı istifayı... Peki Yılmaz hoca iyi mi yaptı, kötü mü? Kimilerine göre iyi, bazılarına göre kötü... İyi, çünkü Vural belki de bu hareketiyle bundan sonrası için Türk futbolunun geleceği açısından önemli mesajlar vermiş oldu. Kötü, çünkü hiçbir açıklama yapmadan susarak, ağzını bantlayarak koskoca Rizespor camiasını töhmet altında bıraktı. Kahramanlık payesi çıkarmayı düşünmüşse bence bu ters teper... Türk futbolu adına yapılmış bir hareketse gerekçeler gerek... Bu istifanın karşılığı; "Rize şike yapmıştır ben de prensip gereği bırakıyorum" demektir. Ama dedik ya gerekçe gerek... Şikeyi nasıl gördüğünü anlatması lâzım... Ve bu şike ne ise, nasıl biriyse, tipini, şeklini, şemalini bize de tarif etsin, resmen merak ediyorum... Ancak Akçaabatlı Metin Aktaş'ın sözleri Yılmaz Vural'ı resmen teyid ediyor; "Allah razı olsun... Rizeli arkadaşlarımız da maça fazla asılmadılar..." Hadi bakalım kolay gelsin... Şimdi gel de Yılmaz Vural'a iyi yapmadı de, Rize'yi töhmet altında bıraktı de... Türk futbolu zor günlerden geçiyor... Karadeniz Paktı dedikleri bu olsa gerek... Karadeniz Paktı bu günler içindi demek... Karadeniz Paktı'na 'kara leke' düştü... Karadeniz Paktı 'pak' değil 'nifak'mış meğer... Ve bizi kahreden bu Karadeniz Paktı'na karşı sinirlerimizi sağlam tutmamız lâzım... Bunun için gelin Karadeniz'de hem de Rize-Trabzon hattında yaşanan gerçek bir olayla biraz stresimizi dağıtıp kendimizi bulalım... Bu olay Trabzon Farabi Tıp Fakültesi'nde aynen yaşanmış bir olaydır... Acil kapısının önüne kornalar çalarak 2-3 araç geliyor. İçinden insanlar telaşla fırlayarak klasik bağırış çağrışlarla, "Doktorlar nerede sedye getirin" paniğindeler... Öndeki arabadan çıkan bir kişi arkadaki arabaya koşarak hastayı arabadan bir an önce çıkarmasını söylüyor. Ve arkadakinin cevabı; "Sizin arabada değil miydi?" Vatandaşların Karadeniz Paktı'ndan haberi olmadığı belli... Aralarında anlaşmadan hastayı Rize'de bırakıp diğer arabada olduğunu sanarak Rize'den yani 1 saatlik yoldan son sürat gelmişler... Ve son söz; önümüzdeki hafta Akçaabat'ın rakibi yine Karadeniz Paktı'ndan biri; Samsunspor... Hadi bakalım kolay gelsin...