Fesat teorisi

İstanbul'dan baktığımızda Kore'de inşaat 24 saat aralıksız devam ediyor... Şenol Güneş'le futbolcular, Uzakdoğu'nun sıcağında ırgat gibi çalışıyor (!), oradaki uygun ortama her geçen gün alışıyor!... Neymiş, Dünya Kupası'nı kazanacakmışız!.. Kazanır mıyız peki?.. Kazanırız, kazanırız... Nazar etme ne olur, çalış senin de olur... Eee, gidişat öyle gösteriyor... İlk maçta Brezilya'ya kaybettik, ikinci maçta Kosta Rika'yla berabere kaldık... Bu demektir ki iyiye doğru bir gidiş var! Üçüncüsünde Çin işi Japon işi... Anlarsınız ya, çocuklar havaya yavaş yavaş girdi... Çin'in bizim çocuklar karşısında hiç şansı yok... Biz bu gruptan çıkarııızz... Fakat bir şartla; Kosta Rika, Brezilya'ya yenilir ve biz de Çin'i üç farkla yenersek... Çocukluğumdan beri çok sevdiğim Brezilya'ya şimdi daha çok sempati duymaya başladım. Ama bu defa sevgiden değil mecburiyetten... Anaaaa... O da ne?.. Bir engel daha çıktı... Brezilya, Kosta Rika'ya yedek takımla çıkacakmış... Kosta Rika, Orta Amerika'nın Brezilya'sıymış... Dolayısıyla kardeş kardeş yaşayıp gideceklermiş... Sen istersen Çin Seddi'ni yerle bir et, istersen de 10- 0 mağlup et... N'olacak şimdi?.. İçimden bir ses diyor ki, al şu Şenol Güneş'i...  Top bizi sevmedi derler ya, yalan... Biz topu sevmedik... Şenol Güneş'i sevmedik, Şenol Güneş bizi sevmedi... Fevernova'ya ihanet ettik... Hayallerimize ihanet ettik... 65 milyona ihanet ettik... Fevernova topunun içindeki hava basıncı 1 bar, Kosta Rika kalesi ambar zannettik... Bazılarına göre Kosta Rika Türkiye Ligi'nde ilk 10'a bile zor girerdi ama ne hikmetse biz onların cezasahasına giremedik... Berabere kaldık ama ezilmedik!.. Korkunun ecele faydası yoktu, bilemedik... Bütün bunlara sebep benim Kore'ye gitmeyişim... Buradan Milli Takım'ı kontrol etmek zor oluyor, başlarında durup kaytarmalarını önlemek lazımdı... Bizde de suç var yani... Burasını da bırakamazsın ki kardeşim... Piyasalar sarsılıyor... Türkiye, Ecevit'in sağlığına, kulüpler transfere, annem ev işlerine, millet alacağa vereceğe, bütün dünya Dünya Kupası'na kilitlenmiş durumda... Maazallah elensek de biz bu üzüntüyü kaldırırız... Biz depreme dayanıklı toplumuz, kaybetsek ne yazar? Ama çoluk çocuğumuzun, hatta kendimizin bile hayalle bağlantımızı koparmamaya da dikkat etmek gerek... Bugüne kadar hiç gerçekleştirilmemiş objeler üretildi. Dünya Kupası'nda final oynamak da hayallerimizin üzerine sürdüğümüz renkli ojelerinden değil rengârenk objelerimizdendi... Akıyor bulutlar, hızla, arkasına bile bakmadan, Rüzgâr sanki onları bir yere yetiştirmek istiyor.