Geçiş... tirme

A -
A +

Soğuk bir hava... Döküntü bir stad... Vasat bir milli takım... Sanki burada gördüğüm herşey, 17 Ağustos depreminden kalma. Maç resmi değil ama renkli ve resimli... Resimde Daum var, Lucescu var, Hikmet Karaman var, o var, bu var, ben varım. Kimisi futbolcu seyretmeye gelmiş, kimisi de maçı... Hepsinin bir amacı var. Hırvatlar'ın amcası... Hangi amca? Tabii ki; hakem amca... Hakem Lopez, bu kadarına da pes... Portekizli bütün takdir haklarını bizim aleyhimize kullandı. Sonucu etkilemedi ama asabımızı bozmaya yetti. Fatih, Ümit Özat, Hakan Şükür, Nihat hakemle didişmekten topla sivrilemedi. Takımımız çok önemli bir geçiş dönemi yaşıyor. Ama köprüyü geçerken, ayıya dayı diyeceğiz diye Hırvatlar'a yenilecek halimiz yoktu. Dün gece maçtan her türlü sonuç çıkabilirdi. Ama hiç de önemli değildi. Haluk Ulusoy, bu maçta tecrübe ile gençliği birbirine karıştırmış, aşı yapmış, aş yapmış. Geçiş dönemi deyip de, boş geçmemiş. Zaten bunun da böyle olması gerekirdi. Tebrikler başkan! Şimdi neden Ünal Karaman değil de, Haluk Ulusoy diye sorabilirsiniz. Elbette Haluk, tabii ki, Ulusoy. Yoksa, siz milli takım gibi 70 milyonu temsil eden bir ekibin koskoca geçiş dönemini tek maçlığına takımın başına getirilen Ünal Karaman'ın gerçekleştireceğini mi söyleyeceksiniz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.