Garip bir gündü... İstiklâl Caddesi her zamankinden daha kalabalıktı sanki. Taksim'e kadar uzanan insan ordusu, hep aynı kapıdan içeri süzülüyordu. Galatasaray Lisesi'nden içeriye yönelenler, bir "kurtuluş" reçetesinin altına imza atıp "Ne olacak bu G.Saray'ın hali"ne çareler arıyordu... İstiklâl savaşında mıydı, İstiklâl Caddesi'ndeki kalabalık? Garip bir gündü ama... Evet, evet hem de çok garip... İki yıldır G.Saray'ın anasını ağlattığı söylenen Özhan Canaydın, G.Saray'ın istiklâli için başkanlığa talip olduğunu söyleyen Mehmet Cansun'u dünkü savaşta bir kere daha mağlup ederek, Olimpiyat Stadı'ndaki geceye de damgasını vurdu. Garipti gerçekten... Çünkü milyonlarca taraftarın istemediği ama Fenerliler'in uğruna "Canaydın'ı destekliyoruz" şeklinde pankart bile açtığı 'Özhanbeyler' yine kazanmıştı. Ve seçim, maça da sirayet etmişti sanki... Terim'in son maçı olması sebebiyle duygusal anların yaşandığı Olimpiyat Stadı'nda taraftar açısından bir felâket daha söz konusuydu. Rize de G.Saray'ı Türkiye Kupası'nda olduğu gibi ligde de bir kere daha mağlup ediyordu. Canaydın'ın kazandığının duyulmasıyla "rezalet" sloganları atan tribünler hırsını Rize karşısında müthiş kötü futbol ortaya koyan futbolculardan çıkarmaya başladı. "Sahtekâr" suçlamalarını devam ettirmek isteyenler stadda kaldı, tahammül edemeyenler, yarım saat kala maçı terketti. Şu anda maçın 90+3. dakikası, Canaydın kazandı (!) ama G.Saray kazanamadı. Şimdi sormanın tam zamanı "Ne olacak bu G.Saray'ın hali?"