İdrak söktürücü!..

Üzülmek, kahrolmak birşeyi değiştirmez... Bugün takımın yarısı, yarın tamamı olmayacak... Oynatacak adam, alınacak tek galibiyet bulunamayacak... Öfkem yenilgiye değil, sebep olanlara... Lucescu'nun disiplini sağlayamamasına. Sorumsuz Emre'ye, sorumsuz Hasan'a... Hatta Ümit'e, hatta Hakan'a, hatta Bülent'e... Ve bunca yokluğa, kıt kanaata rağmen kendini oyundan attıran Vedat'a... Bir gariplikti çöken içimize... Bir çocuğun tebessümü, bir dilencinin yalvarması, tencerenin dibindeki fakirin yemeği... Gerçi Kâhtalı Mıçı; "Baba, prayım tayımda en iyi maç bu olmuş..." diye birşeyler üflemeye çalıştı ama neye yarar ki? ............................ Bekârken kızın birine diller döküyordum... Süslü püslü kelimelerle... Bir keresinde evine telefon açıp, kâğıt elimde çaktırmadan okuyordum; "Kırmızı giyinip ateş olmayı, sarı giyinip güneş olmayı, mavi giyinip deniz olmayı, yeşil giyinip yaprak olmayı, beyaz giyinip senin olmayı istiyorum..." Ve telefonun paralelinde kaba bir ses... Kaynata olacak adam... Yani babası; "Hayvannnn... bırak ateş olmayı, mavi olmayı... bi iş bulup adam ol önceee..." "........." Bence kaynata ne dese haklı sayın Lucescu... Bırak Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu, bu takımdan ligde bile birşey olmaz...Ya düş G.Saray'ın yakasından ya da çüşş... Mirası iyi kullan biraz. Sen hiç "sarışın aptal"ı duymadın mı? Düşmezsen düşürürler, kullanmazsan kullanırlar... Bizim çocukluğumuzdaki tek kesim Kıbrıs-Rum kesimiydi... Şimdi bir de Rumen kesimi, Brezilyalılar kesimi çıktı... Tamam, takımın da yarısı yoktu ama; benim bildiğim G.Saray'da pofuduk pofuduk pohaçalar pişmeli, fokur fokur çaylar kaynamalıydı... Ergün'le Okan'ın yaptığı servisler Jardel tarafından içine kezzap konularak İspanyollar'a ikram edilmeli, Hagi'nin acı da olsa kenarında köşesinde bir Türk kahvesi bulunmalıydı. G.Rangers'ı, Milan'ı, P.S.Germain'i seni korudu ama Deportivo La "Koruma"dı... Bu karda-kışta çatı akıyor, çinko olukları tamir istiyor... Sağanak gol yağışı bütün sarayı sular altında bıraktı....Yöneticimiz uyuyor mu? Amaaa... Bu gecenin sabahında da uyanmazsanız... Eğer bu nurlu (!) geceyi de idrak etmezseniz.... Ettirirler bir gün... Uyandırırlar da be gülüm...