Geçtiğimiz pazar günü Kapalıçarşı'da tuvalet kuyruğunda, "Önüme geçtin, geçmedim" kavgası yüzünden tam üç kişi öldü, üç kişi de ağır yaralandı. Düşünün, tuvalet kuyruğunda ölümün en kuyruklusu... Allah bilir, o ağaçtaki elma Newton'un kafasına değil de bir Türk'ün kafasına düşmüş olsaydı, yer çekimini bulmak yerine o ağacı kökünden keserdi. Fatih Terimler bu memlekete 100 yılda bir geliyor olsa da... UEFA Kupası bu memlekete 100 yılda bir geliyor olsa da... Milli Takım 100 yılda bir dünya üçüncüsü olsa da... Süreyya 100 yılda bir Avrupa şampiyonu olsa da... Eğer ki Akçaabat Sebatspor gibi bir takım karşısında kötü oynayarak kazanıyorsan sen ölümü hakettin arkadaş... Eğer ki Milli Takım iki hazırlık maçında konsantrasyon eksikliği yüzünden mağlup oluyorsa sen ölümü hakettin arkadaş... Eğer ki bir rahatsızlığından dolayı Dünya Atletizm Şampiyonası'nda ikinci oluyorsan sen ölümü hakettin arkadaş... Sanki daha önce bu ülkeye başka Terimler gelmiş gibi... Sanki bu ülkeye başka UEFA kupaları kazandırılmış gibi... Sanki bu ülkeye nice dünya üçüncülükleri kazandırılmış gibi... Sanki bu ülkeye atletizmde devamlı şampiyoluklar kazandırılmış gibi davranamayız arkadaş... Birilerinin birilerine hesap kesmesi konusunda üstümüze yok... Birilerinin birilerini asması, kesmesi bize zevk verir oldu... Korkunç fantezilerin eşiğindeyiz... Bir çiş kavgası yüzünden aynı aileden üç kişi mevta oldu... O halde gelin Edison'u mezarından çıkartıp bir daha öldürelim!.. Çünkü Edison ampulu buldu... O ampulu buldu faturaları biz ödüyoruz... G.Saray'ı Ali Sami Yen kurdu, faturayı Fatih Terim ödüyor... Trafikte bile arkadan vuran suçludur... O halde biz Terim'e, Güneş'e, Süreyya'ya hatta Lucescu'ya bile arkadan vuruyoruz... Suçluyuz... Neden? Çünkü yüz yüze geldiğimizde kıvırıyoruz da ondan... Bu hafta Olimpiyat Stadı'nda olacaktınız da bir gazetecinin hem de Terim'i sürekli arkasından vuran bir gazetecinin yüz yüze geldiğinde ona nasıl sevgiyle (!) gülümsediğini görecektiniz... Bence en doğrusunu Beşiktaş yapıyor... Fener yapıyor... Arkasından neyse önünden de o... Beşiktaş burada Trabzon'a 5 çekiyor, gidiyor Chelsea'yi vuruyor, sonra Elazığ'ı 5'liyor... Fener hakeza... G.Saray mı? Cılkı çıkmış arkadaş... Kimse kimsenin yüzüne konuşamıyor... Bırakın gazetecisini, futbolcusu bile hocasını arkadan vuruyor... Sonunda da olan oluyor... Temel fıkrasında olduğu gibi; Temel yolda gederken muz kabuğunu görmüş..."Ulan yine düşücem.." demiş ve düşmüş... Aman dikkat!..