Derbinin röntgeninden çıkan sonuç şu: G.Saray "oturmuş" bir takım, Beşiktaş "ayağa kalkamıyor..." Şimdi söylediklerimi dün gece penaltılarla kazanmasına rağmen tekrarlıyorum. Beşiktaş'ın ayağa kalkacak hali yok de yok. Hiçbir Beşiktaşlı da bundan gocunmasın. Anasından yeni doğmuş buzağı gibi. Buzağının hiç olmazsa birkaç zaman sonra yürümesi kesin. Ama Beşiktaş'ın öyle bir ümidi de yok. Doğmadan ölmüş... Hani diyorlar ya, "Çok genç takım, ileride adam olur" diye, bence hiç alakası yok. Bu düşünce bir kısım Beşiktaş yazarlarının yönetime içirdiği "tatlı bir zehir"dir. Siyah-beyazlı futbolcular arasında uyumsuzluk adına her şey var. Dünyadaki bütün ısırgan otlarını kaynatsanız, bütün vitaminleri birleştirip envai çeşit şifalı bitkiler yedirseniz hikaye... Takımda dert bir değil, bin... Astım, sinüzit, bronşit, prostat ne ararsan var. Bunlar bilinen hastalıklar, bir de içeride yabancı hastalıklar var. Runje, Bobo, Kleberson, Mleberson falan filan. Kartal aslında yaşayan bir ölü. Bitkisel hayatın ta kendisi. Beyin ölümü gerçekleşmiş. Yakınları "umut" peşinde. Yapılması gereken tek şey var; çek fişi, bitir işi... Ve sonra "yeniden doğuş"u vizyona sok! Çare ise çare budur. G.Saray için "oturmuş" dedik. Bu onun klasik tarzı. Ama bu sene istikrarın içine ettiler. Bir maç iyi, bir maç kötü. İşte iki gün içinde iki G.Saray... Feyenoord karşısındaki G.Saray'la, Beşiktaş karşısındaki G.Saray aynı takım mıydı? Bırakın onu, dün gece ilk yarıdaki G.Saray'la ikinci yarıdaki takım bile aynı değildi. Cimbom bu felsefeyle avantajlı durumdayken dün geceyi bile kurtaramadı. Bböyle giderse askere, ikinci yarı alamaz tezkere. Fener bu iki takıma da ligin bitiminde 20 puan fark atarak şampiyon olur. Bizden söylemesi...