Lokomo... tısss

A -
A +

İlk maçtan ziyade son maça benziyordu... İki takım da gemileri yakmış, 'Ne olacaksa bu gece olsun' düşüncesindeydi... İkisi de kaybedecek birşeyleri yokmuşcasına saldırdı... Pachinine denilen sevimsiz adam daha 3. dakikada canımıza okuyabilirdi. O an belli ki milyonlarımızın hep bir ağızdan okuduğu dualardı... Bu tehlikeyi savuşturmuştuk... Soğukkanlı, tezkanlı, delikanlıydık... Hiç bir şey olmamış gibi davranıp anında karşılık verdik... Arif'in vuruşu üst direkte, golün sesi de yüreğimizde patladı da 'gol' diye ayağa kalkamadık... Ama 4 derecelik buz gibi havada 4 köşe olduk, sıcacık olduk... Oyun öyle çabuk oynanıyor, top öylesine çabuk fikir değiştiriyordu ki, adamlar üstümüze geldikçe buz kesiyorduk yeniden... Parçalı bulutluydu maç anlayacağınız... Bir sıcak bir soğuk... Lokomotiv Stadı'ndaki yarım saatlik kısacık ahir hayatta bir sürü şeyler görmüştük... Taç, faul, ofsayt, kan, ter, gözyaşı... Ama olmayan bir tek oydu!.. Onun için... İşte o gol için öyle bir çullandık gibi Rus kalesine, her taraftan abluka altına aldık... Sağdan, soldan, ortadan, havadan bombardımana tuttuk... Moskof gâvurunu bir dövdük bir dövdük, toz çıkarttık, gol çıkartamadık... 43'te fizik kurallarına aykırı iki hareket izledik... Tek ayaklı Ergün, olmayan sağ ayağıyla vurdu, vurduğu direğe vurdu... Sonra da göz göre göre olmaması gereken yere; auta gitti... İkinci yarıya da kırbaçlar hazırdı... Topu tüfeği kapan Türk genci Moskova'ya yol aldı... Ancak ordumuz yorulmuştu... Özellikle de Hasan şaşmış, Terim, Sarr'a sarılmıştı... Müsait bir ortamdı artık... Hasan'la Sarr'ın nöbet değişimi gerekli bir hâl almıştı... Kan değişikliği sonuç değişikliği demekti... Sarr girdi herkes onu sardı... Hepimiz tek yürek 'Sarr'dık artık... Çünkü beklenen oydu... Gelen ise gol... Aslanlar, Rusya musya dinlemiyor, pençe pençe yağıyordu... Terim'in değişiklikleri yerinde, keyifler yerindeydi... Arif durur mu?... Boş geçer miydi koçum?.. Havada, karada, vatanda, Moskova'da... Nerede olursa olsun atardı... Attı da... Hem de kafalarına vururcasına... Gol... Goolll... Gooolllllll... İşte beklenen oydu... Aslan, Avrupa'da bıraktığı yerdeydi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.