Merhaba Fener!..

Bernabeu'yu görünce altıma yapmamak için zor tuttum... Hiç yazasım kalmadı... Bir kere Real çok kıl bir takım... Gökdelen gibi stad, minare tepesinden maç seyrettiriyorlar... Yetmez gibi sahada bizim çocukları o biçim öttürüyorlar... Tabii ki seyirci de hakemi!.. Biri dirseğiyle, öbürü serseriliğiyle belli ki bela olacaklar başımıza. Madrid tarafından şut sağanağına yakalanmaktansa Karagümrük çetesindeki Nuriş'in kurşunlarıyla manyağa dönmeyi tercih ederim. İşte çakal Carlos; mermi gibi gönderiyor ama Taffarel'i öldüremiyor. Ama işte o!.. Raul... Herkesin katili, bizi de öldürürcesine vuruyor, hem de ilk kurşunda... "N'olur..." diyoruz Aslanım... Yalvarıyoruz "Bırakma" diye... Bırakma bizi... Umutlarımızı, öyle mahzun, öyle öksüz ve öyle sensiz... Varsın atmış olsunlar... Maça zaten 1-0 önde başladılar... Çünkü biliyoruz, 100 bin seyircisi olan her takım bu avantajla başlar... Ama hâlâ saldırmaları, ağzından salyalar akıtarak kalemizi abluka altına almaları... Yok arkadaş, geçmez bu 90 dakika, bitmez bu maç... Umut Engin'in ekmeği.. Sanırım hepimizin... Ama bu defa o kahrolası Helguera çıkıyor sahneye. Umutlarımızı ta 90'dan vuruyor, bir kafada dağıtıyor hepimizi...Ve ardından tekrar öbürü ve öbürü ve öbürü... Korkunun ecele faydası yok... Olacak olan neyse olacak. Çarpışacağız... Geceyarısı mezarlık kenarından geçerken ıslık çalmak diye buna derler galiba... Ve ıslığı bırakıp basıyorum son sürat marşa; "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak..." Heyhat!.. Real yağmur gibi geliyor. Doğalgaz, İSKİ, telefon, elektrik faturası, kredi kartları gibi.... Öde ödeyebilirsen... Utanmaz, arlanmazlar, adamı 2 dakika rahat bırakmazlar... Bir bebeye İspanya'dan turla geleceğiz dedim, hangi turla diye sordu... Altur'la mı Bientur'la mı? Ne diyebiliriz ki? Ne söyleyebilir ve ne yazabiliriz ki?.. Sağlık olsun Aslanım... Ha; bir şey demeyi unuttum; teşekkürler Cimbomum... Çünkü bu bir hezimet değildi, büyük bir hizmetti sadece...