Puromuzu havan takımına hava atmak için içilmediğini öğrendiğimizde adam oluruz... Puromuzun meşale ile yakılmayacağını öğrendikten sonra adam oluruz... Puromuzu meşaleyle yaktıktan sonra o meşaleyi elimizden fırlatıp stadın bazı yerlerini yakmamak gerektiğini öğrendiğimizde adam oluruz... Her ortamda içki içilmeyeceğini öğrendiğimizde adam oluruz... İçkiyi herkesin kendi ağzına kadar içmesini öğrendiğimizde adam oluruz... İçkiyi içtikten sonra, 'Kral benim' edasıyla etrafındaki dalkavuklara güvenip senin stadına misafir olarak gelenlere elindeki içki kadehinin fırlatılmaması gerektiğini öğrendiğimiz zaman adam oluruz... Valinin, genel müdürün suratına kadeh fırlatanları aramızda barındırmamayı öğrendiğimizde adam oluruz... *** Fatih Altaylı... Türkiye'nin en büyük gazetelerinin birinde yazıyor... Türkiye'nin en büyük televizyon kanallarının birinde genel yayın yönetmeni... Türkiye'nin en büyük fubol kulüplerinin birinde ikinci başkanlık yapmış... Purosunu havan takımına hava atmak için içilmediğini bilmiyor... Purosunun meşaleyle yakılmayacağını bilmiyor... Purosunu meşaleyle yaktıktan sonra o meşaleyi elinden fırlatıp stadın bazı yerlerini yakmamak gerektiğini bilmiyor... Fatih Altaylı... Her ortamda içki içilmeyeceğini bilmiyor... İçkiyi ağzına göre içmeyi bilmiyor... İçkiyi içtikten sonra, 'Kral benim' edasıyla etrafındaki dalkavuklara güvenip misafirlerine elindeki içki kadehinin fırlatılmaması gerektiğini bilmiyor... Kendisi gibilerinin bu toplumda barınamayacağını bilmiyor... Ammaaa... Fatih Altaylı gazetesindeki köşe yazısında, hergün "Ne zaman adam oluruz" sorusunu sorup, cevabını da kendisi yazıyor... Şimdi ben Fatih Altaylı'ya soruyorum; "Ne zaman adam oluruz?" Cevap; "Fatih Altaylı gibi olmadığımız zaman..." *** Derbide taraftarlar arasında hiçbir hadise olmadı... G.Saray-Fener amigoları bile 'çiçekle karşılama- karşılanma' dersi verdi... Terim, Fener'in soyunma odasına kadar girerek hem Daum'u, hem sarı-lacivertli futbolcuları kucakladı. Futbolcular maçtan sonra öpüşerek, koklaşarak ayrıldı. Fenerli ve G.Saraylı medya mensupları birbirlerine latifelerde bulundu. Tek problem Altaylı idi. Altaylı mıydı, hatalı mıydı diye soracak olursanız, hem Altaylı'ydı hem de hatalıydı... En az Muhittin Boşat kadar...