Neler oluyor bize?

A -
A +

Lundgaard spin attı, Snijers kupayı kaptı... (.............................!) Acı ama gerçek... Spor yazarlarımız arasında yaptığım mini ankette hem de bir spor dergisinde yer alan bu başlığın ne manaya geldiğini bilen çıkmadı... Kendimi bir anda vahşi batıda hissettim... Hemen havaya girmeyin, yüzde 90'ınızın bileceğini de pek zannetmiyorum... Rencide olmasınlar diye ankete katılan yazarlarımızın bazılarının isimlerini değil ama cevaplarını açıklıyorum... Yalnız bir şartla; gülme krizine girmek yok:))) Ş.H: "Spin'i anlıyorum ama Löngard ne demek onu çıkaramadım..." M.K: "Lonkart mı?.." dedi ve ilave etti; "Lonkart sip attı dedin di mi..." Y.A: "Abi ben Snijers'e takıldım... Diğerlerini anlar gibi oldum... Yelkenle ilgili mi?.." H.Ç: "Anlamadım, hangi manada sordun... İngilizce mi bu?.." H.Ö: "Altından bir hinlik çıkacak çıkacak galiba, hadi bana eyvallah..." İ.T: "Hi hi hi... Kimse bilemedi mi? Akşam TSYD'ye kafa çekmeye gideceğim, ordan ara beni..." D.K: "Ya Engin nereden buluyorsun böyle abuk- subuk sorular anlamıyorum ki..." B.C: "Nerden aldın sen bunu... Neyle ilgili peki?.. Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor mu?"  Futbol dışında, Türkiye'deki bütün federasyonlar isyanları oynuyor... Oynarlar tabii... Ülkemin spor medyası, koca Lundgaard'ı, koca Snijers'i tanımıyor... Lâf aramızda ben de tanımıyorum... Ama bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp (!)... Ben öğrendim... İnadım inat çatlasanız da patlatasanız da Lungaard'ın Danimarkalı, Snijers'in de Belçikalı ralli şampiyonları olduğunu söylemeyeceğim... Peki, bir başka soru; görme engellilerin temel sporunun adı ne?... Cevap; golbol... Avusturyalı Hans Lorenzon ve Alman Sett Renidle tarafından hem de taa, 1946 yılında savaşta görme yetkilerini kaybeden askerlerin rehabilitasyonunu oluşturmak adına oluşturulmuş bir oyunmuş... Hiç duymadım...Üstelik ilk Dünya Kupası da 1978'de düzenlenmiş. Allah bilir ya, siz şimdi Eurolymp yarışlarını bile duymamışsınızdır. Ama golf tutkunu ünlü sanatçımızın Hülya Avşar olduğunu patdanak cevaplarsınız... Hatta Kaya'ya bile bu konuda taş çıkartırız... Bisiklet sporu eskiden gazetelere manşet olurmuş... Judo başarılara rağmen ilgi görmüyormuş... Eee, malum artık teniste, boksta, halterde, atletizmde skandal yoksa haber de yok... Kabahat bende mi? Hülya Avşar'ın oynamadığı spora, ben spor mu derim... Bir yanı hep eksik kalmış ülkemin. Kendimize düşmanlığımız bu yüzden... Öyle öfkeliyim ki dostlar... Hani şairin dediği gibi: "Bir silâhım olsaydı, bir silâhım... Yoksulluğu şakağından, kaybetmeyi kalbinden, ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum..."  Belki biraz edepsizce olacak ama harbiden sıkıcı konular... İki satır bisiklet haberi okumaya tahammülüm yok. Tenis, judo, teakwando... Asla okuyamıyorum... Yakın zamanla ilgili bütün bildiklerim de kulaktan dolma... Ama bu geçmişte böyle değildi. Şimdi oldu... 1980 öncesindeki bütün amatör branşlardaki bilgilerimi bir çırpıda sıralayabilirim... Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun kralı Ali Hüryılmaz'dan, boksta Cemal Kamacı'nın 67.5 kilodaki yumruğuna kadar... Oysa biz güreşi bile öldürdük. Ali Rıza Alan'ı, Mehmet Uzun'u, Mehmet Güçlü'yü, Reşit Karabacak'ı linç ettik... Hey gidi ata sporum sen kutu habere mi düşecektin?.. Ama bu muhabbetin üstüne hiç abartmadan söylüyorum; G.Saray, bu sene açık ara şampiyon olacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.