Uzun çabalar sonucunda Alman vatandaşlığına kabul edilen genç, babasına sürpriz yapmak için sevinç içinde eve koşar: "Babaaa, bak Alman vatandaşıyım artık!" Birinci kuşak milliyetçilerden olan baba çok sinirlenir: "Ulan soysuz, hangi yüzle gider de Alman vatandaşı olursun?!" Bu sözler oğlunun suratında bir Osmanlı tokadı gibi patlar. Koşa koşa geri dönen oğlan bir yandan da şöyle söylenir: "Hale bak yaa, Alman olalı bir saat geçmedi, Türkler'le başım belaya girdi." xxx Dakika 1, gol 1... Ufuk Özerten'den bahsediyorum... MHK'nın çiçeği burnuda başkanı Ufuk bey, ilk zaafını gecenin üçünde Star televizyonunda gösterdi. Ne yaptı? Serhat Ulueren'in tuzağına "şak" diye düşüverdi ve G.Saraylı olduğunu açıkladı. Aslında bana göre bir şey yok. Mantıklı insanlara göre hiç bir şey yok. Gayet doğal. Her insan bir takım tutabilir. Hatta Özerten bile... Ve hatta Özerten'in de televizyonda izah ettiği gibi; "Çocukken herkes birilerinin etkisinde kalıp bir takımın taraftarı olarak yetişir." Ufuk'un ufku da G.Saray'la açılmış... Ama bir şeyi unutuyor Ufuk bey; burası Türkiye. burdan çıkış yok... Şimdi gel çık işin içinden... Cüneyt Arkın bile kurtulamaz artık bu kıskaçtan. Bakmayın siz medyanın milenyumcu gözükmesine... Bakmayın siz medyanın Avrupa Birliği diye tutturmasına ve bakmayın siz medyanın çağ atlamış çığlıklarına. Bunları haykıran medya, şimdi G.Saray'ı tuttuğunu açıklayan Özerten'in anasından emdiği sütü burnundan getirecek. Hele Fener medyası arkasına teneke bağlayarak gönderecek Özerten'i... Sanmıyorum ki artık MHK Başkanı Ufuk Özerten, "G.Saraylıyım" açıklamasından sonra koltuğunda uzun süre otursun. Bugünden itibaren Özerten'in yerine geçecek olan yeni MHK başkanımız hayırlı olsun... Ahmet Güvener 5 dakikada gitti, Özerten 5 günde gider. Hele G.Saraylı isen ve karşında F.Bahçe gibi bir güç varsa... Aziz Yıldırım'ıyla, yönetimiyle, parasıyla puluyla, medyasıyla Özerten'in F.Bahçe karşısında dik durması mümkün değil. Neden F.Bahçe? Ee, Ahmet Güvener'i de onlar göndermemiş miydi? F.Bahçe'de o kadar çok Ali Şen var ki, ve Ali Şen'lerin arkasındaki güç öyle büyük ki, bir "G.Saraylıyım" sözüne bin Güvener'ler onbin Özerten'ler feda edilir. Bu madalyonun bir yüzü... Bir de öbür yüzünden bakalım isterseniz... Mesela çok iyi bir G.Saraylı olarak bilenen Özerten tam bir G.Saray karşıtı olabilir mi? Evet olabilir... Eğer bahsettiğimiz güçler, Özerten'in karşısına dikilir ve aba altından sopa gösterirlerse Özerten, bal gibi G.Saray'ın karşısına da dikilebilir. Hatta güçlere bile gerek kalmadı bence... Eğer Özerten MHK'nın başında kalacaksa bunda en büyük zararı G.Saray çekecektir. Şimdi sayın başkan G.Saraylı olduğunu açıklamasıyla psikolojik yenilgiye uğramıştır. G.Saraylılığı anti G.Saraylılığa dönüşmüştür. G.Saray lehine haklı kararlar da verse tepkilere öfkelere sebep olacağı için tuttuğu kulübü feda yoluna gidecektir, en çok G.Saraylılar'ı üzecektir. İşte bu durum da diğer güçlerin işine gelebilir ve Özerten'e karşı "G.Saraylıyım" açıklamasını her zaman bir koz olarak kullanabilir... Özerten artık aşağısı sakal yukarısı bıyık şeklinde yaşayacaktır. Ne zamana kadar? Bu memlekette bazı kafalar düzelene kadar... Bazı kafalar artık "G.Saraylıyım" dese de o insan bir kurumun başındaysa G.Saraylı gibi davranmayacağına inana kadar... Ben inanıyorum... Özerten'in taraf olmayacağı konusunda hiç şüphem yok. Ama ya o kafalar!.. Biz değil miyiz o kafalar yüzünden bugünkü sıkıntıları yaşayan... Ve biz öyle garip şeyleri yaşıyoruz ki, 40 sene Dünya Kupası finallerine gidemeyen ama gittiği zaman da üçüncülük getiren ve sonra yine gidemeyen bir ülkenin evlatlarıyız. Çünkü, o kafa çarpık kafa... Ve işte tam sırası. Özerten olayı milat olsun. Ahmet Güvener'e inat gelin Özerten'le kıralım o kafaları...