Oh oh suyundan da

A -
A +

Alaattin Çakıcı yakalandı, Metin Kaplan yakalandı, Sedat Peker ha keza... Şimdi sıra G.Saray'da... Yargıtay bu sezon da G.Saray'ın yakalanması için kırmızı bültenle alarm verdi. Eski G.Saray'ı bulmak için Canaydın'dan Hagi'sine kadar seferberlik ilân edildi. İşte bu seferberliğin ardından ilk sesler Trabzon'dan gelmeye başladı. Siz hortlak nedir bilir misiniz? Ben hiç bu kadar hortlağı bir arada görmemiştim. Sanki eski G.Saray hortlamış, sahada kol geziyordu. Hani o 2000'de UEFA Kupası'nı kazanmış çocuklar vardı ya, işte onlar. Hakan Şükür'lerin, Hakan Ünsal'ların, Ergün'lerin, Hasan'ların emeklisi gitmiş emekçisi gelmiş. İşte bu emektarlar Trabzon'u hakemin başlama düdüğüyle birlikte köşeye sıkıştırıp sağlı sollu aparkatlarla hırpalıyordu. "Bizi aramayın biz buradayız" mesajı veriyorlardı. Sanki bir onur mücadelesiyli ortaya koydukları. Daha ikinci dakikada Hasan Şaş'a yapılan yüzde yüz penaltıydı. Ardından Hakan Şükür ve Baliç'le kaçan goller vardı. Ama Trabzon sahada hâlâ yoktu. G.Saray ilk yarı boyunca belki de sezonun en güzel maçlarından birini oynuyordu. Her türlü etkinlik ve fantezi vardı ama gelmeyen sadece goldü. Trabzon seyircisi canhıraş şekilde bağırıyordu. "Ölümüne Trabzon..." Ama heyhat... Trabzon'un sahada zaten ölüsü geziniyordu. Acaba taktik mi diyordum. Acaba yaşlı aslanları yorup ikinci yarıda yoğurmak için miydi bütün bunlar. Yoksa Trabzon bu kadar aciz, naçiz ve nazik olabilir miydi? Bu merakımızı yenmek için ikinci yarıyı beklemeliydik... Son yarıda oyuncularda değil ama oyunda değişen bazı şeyler vardı. Mesela G.Saray vites küçültmüştü. Eskisi gibi sık olmasa da şık ataklarını sürdürüyordu. Trabzon sanki dengeyi kurar gibi görünse de bir tek pozisyona giremiyordu. Artık maçın gol koktuğu dakikalardı. Ve kokunun geldiği yer Trabzon kalesiydi. Baliç'in füzesiyle yıkılan Karadeniz kalesi toz duman içindeydi. G.Saray hakettiğini bulmuştu ama bir de onu koruması vardı. Yattara'nın oyuna girişi ise evsahibi için "Umut fakirin ekmeği" anlamını taşıyordu. Çünkü Trabzon bildiğiniz gibi değildi. Fukara futboluyla atacağı bir gol onları belki de bu maçta kurtarabilirdi ama şampiyonluk yarışında böyle gitmek olmazdı, olamazdı. G.Saray için ise bir gerçek oluştu; O artık şampiyonluğun büyük ortaklarındandı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.