Ölüm bile ayıramaz

A -
A +

Batista, annesi öldüğü gece Florya'daydı... Zavallı (!) çocuk annesinin öldüğü geceyi Florya'da kampta geçirdi... Söylenene göre forma aşkı yüzünden cenazesine gitmemişti. Bazıları bu 'ölüm olayı'nı fırsat bilip ona hırs yaptı, sahaya saldı; "Hadi koçum annen için oyna..." O da sabah kalktığında artık annesinin ölümünden çok, maça bakıyordu. Ve belki de -tabii ki!- alacağı kahramanlık nişanesine!.. Evet, o ertesi gün çıktı ve topunu oynadı. Hem de ne oynamak... Her tekmesi, topa her vuruşu annesinin ölüm acısına (!) indirdiği bir darbeydi. İstanbul'daki maçta CSKA Sofya'ya karşı müthiş bir mücadele ortaya koydu... Ve onurlu!.. G.Saray onun sayesinde üç yaptı, sonra biz de onu 'kahraman' diye andık... Batista, G.Saray'ı annesine tercih etmişti ya, o artık büyük adamdı. Çok bilen medyamız da hakkını verdi, çocuğu manşetlere taşıdı; "Batista, Aslan Kral." HHH Haftanın en duygusal anları Rize'de yaşandı. Raphael hem ağladı hem de ağlattı. Trabzon'a attığı gol onun ağabeyisi için yaşadığı ölüm acısını unutturur muydu bilinmez ama bir şekilde mutluydu işte... Raphael, Batista'dan da sabırlıydı... Batista annesinin ölümünden 3 gün sonra gitti Brezilya'ya... Ama Raphael Trabzon'a golü attığında ağabeyisi 4 gündür onun yanı başına gelmesini bekliyordu. Gitmedi... Gitmediler... Kahramanlar hangi şartlar altında olursa olsun hiçbir savaşta arkadaşlarını ve ekibini yolda bırakmazdı. Onlar da bırakmadı. Anneyi, ağabeyi musalla taşında yalnız bırakmak uğruna... Anneyi, ağabeyi son yolculuklarına uğurlamamak adına... Anneye, ağabeye iyi evlat, iyi kardeş olamama adına kahraman (!) oldular. Uzun zamandır söylemek istediğim şuydu aslında; yerin dibine batsın böyle kahramanlıklar! PİZZA HAFTASI Büyüklerimizden Beşiktaş Lazio, G.Saray Juventus önünde... G.Saray, Konya yenilgisinin acısı, Beşiktaş, Malatya galibiyetinin tadıyla çıkacaklar rakiplerinin karşısına... G.Saray, kafasına göre bahanesini bulmuş; "Aklımız Juventus'taydı." Hadi canım... Sanki Beşiktaş'ın aklı Lazio'da değildi. G.Saray o kadar kıt bir beyne mi sahip ki, aklında Juventus var diye kazanamıyor? Ya da Beşiktaş çok mu zeki bir çocuk, aklında Lazio olsa bile kazanıyor? İşin en ilginç tarafı ise F.Bahçe'nin aklı bomboşken bile ıstırap çektiriyor. Fener'i ilgilendiren ne Lazio'su ne de Juventus'u var ama kafası yine de birşeylerle meşgul... Gaziantep'i yendiler... Ama Fener'de sanki hâlâ birşeyler eksik, birşeyler eğik... Ama ne? Ne, ne, ne? Haftanın maçı tabii ki Samsun'daydı... 15 saatlik otobüs yolculuğu yapmasına rağmen İstanbulspor orada da kaybetmedi. 6 golü aralarında paylaştılar. İyi de ettiler... Yoksa, kaybedene yazık olacaktı... Haftanın hayal kırıklığı ise yine "onlardı", yani hakemler... Şimdi burada saymaya kalksak bir sürü kırık var... Şükrü Saracoğlu'ndan Antep'e, İnönü Stadı'ndan Malatya'ya yol olur. Yol olur olmasına ya, kimsenin yaptığı ona yâr olmaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.