Pırtlama

A -
A +

Engin bilgilerimle sizleri şey etmeye devam ediyorum... Ligde maçlar yoktu, ama başka başka oyunlar vardı. Haftanın teknik direktöründen, golüne kadar herşeyi değerlendirip, ofsayta düşenleri ağır çekime aldık. Top 10'da ilk sırayı Fatih Altaylı alıyor. Hatta 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. sırada yine o var... Bu hafta ambargoluyuz yani... Topunuzu da onunuzu da bu muhabbete davet ediyorum... Altaylı, 90- 60- 90 ölçüleri, hayat içindeki değişik taktik varyasyonları ve kıvırtmalarıyla, haftanın teknik direktörlüğüne lâyık görüldü. Ne yalan söyleyeyim; G.Saray yönetimine seçildiği gün olayı sarı-kırmızılı camiaya yapılmış "Büyük İhanet" olarak yorumladım. Mehmet Cansun'a ne varsa saymıştım. Fakat adamın gidişatına baktım, sonra ben de kıvırdım. Müslüm baba alınmasın ama 1 numaralı Altaylı hayranı oldum. G.Saray, dışında yaptıkları beni hiç ilgilendirmiyordu ama içinde yaptıkları bilgilendiriyordu. Geçmişteki yanlışları, kirli çamaşırları ortaya döktükçe, "Şükür binlerce G.Saray üyesi arasında böyle cesur insanlar da varmış" diyerek içimi rahatlatmaya başlamıştı. "G.Saray bütün parasını Perez'e yatırmış" ifadesi cesur bir yaklaşımdı. Faruk Süren döneminde stad projesine fazla para harcayanları harcamak istemesi de öyle... Cem Uzan'a savaş açması gözü kara birinin yapacağı işti. Ya bölücübaşı Öcalan'ın mahkûm olduğu günkü konuşmaları; "Eşkıya, çocuk katili.. v.s." Atatürk'ün 10. yıl nutku gibi dinledim... 65 milyon Tarkan'ı, sarı-kırmızılı camia yalnız ve yalnızca Altaylı'yı dinliyordu... Açıklamaları "Sosyal Patlama" gibi birşeydi. Sonra ne oldu da oldu Altaylı, Asena oldu... Önce Faruk Süren hakkında söylediklerini geri aldı. Dahası özür dileyerek ve İnterli Okan'ın eski başkan hakkındaki suçlamalarını da önüne katarak... Cepten mi konuştu evden mi, bilinmez ama şöyle deyiverdi Altaylı; "Okan'ın söyledikleri külliyen yalan. Niye bu terbiyesizliği yaptı anlayamadım. Süren'e yapılanı, G.Saray'a yapılmış bir hareket olarak görüyoruz'' dedi. Peki, ey Altaylı, camia ayağa kalkıp senin Süren'e yaptıklarını G.Saray'a yapılmış bir hareket olarak yorumlarsa ne olacak? Üstelik Okan, Süren'le ilgili ifadelerini barış (!) öncesi sarfetseydi, Altaylı yüzde yüz oğlu yüzde yüz Okan'ı haklı bulacak, yine Süren'i sallayacaktı. G.Saray'daki bu gelişmeyi "barış" olarak değil, "traş" olarak görüyorum. Çiller'le Mesut Yılmaz birbirini akladı bunlar da birbirini saklıyor. Ve Süren, Altaylı'yı nefis oryantalinden dolayı ödüllendirdi. Hem de tek bir sözle; "Altaylı, iyi bir G.Saray terbiyesi almış olduğunu gösterdi...'' Benim asıl merak ettiğim Altaylı'yı Süren karşısında terbiye eden neydi?.. Süren karşısındaki sözlerini yıldırım hızıyla geri alması... Öcalan röportajındaki iki büklüm hali... Ve şimdi bir başka merak saldı beni... İşsiz kalma korkusunu gaz salar gibi açığa çıkaran Altaylı, Cem Uzan'la "G.Saray'ın menfaatleri gereği" ne zaman yemeğe oturacak? HAFTANIN GOLÜ MECLİSSPOR'DAN Moldova maçı mı? Boş otobanda yapılan hız... Gerisi vız vız... Moldova maçındaki gollere inat Ankara'da harika (!) bir gol vardı bu hafta, gönül kalemizi delip de geçen... Haftanın golü Meclisspor'dan geldi... Milletvekilleri bir celsede maaşlarını 4 milyara çıkardı. 65 milyona 90'dan taktı... Koskoca bir yuhhh... Haram zıkkım olsun demekten kendimi alamıyorum... Millete attığınız o gol başınızda, içinizde patlasın... Dünya Bankası'nın yolladığı 50'şer milyon liralık yardımı almak için kuyruklarda bekleyenler bir yanda dururken, işvereni, işçisi, köylüsü, öğrencisi, memuru kan ağlarken, onlar maaşlarını garantiye almakla meşgul. Hangi şehrimin değil, hangi şeyimin vekilisiniz...? Sosyal patlamaya davet gibi bir hareket... YILDIRIM OFSAYTA DÜŞTÜ F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, gole giderken evdeki bulgurdan oldu. Aslında yaptığı bir açıklama var ki; herkesin gözü önünde herkesin gözünden kaçtı. Ama Salı Pazarı'ndan asla... G.Saray seyircisini kastederek, "Anama avradıma küfrettiler. Yeni trübünleri G.Saray maçına yetiştirmemiz lâzım..." dedi... Ufff... sözlere bak... Resmen savaşa çağrı... Hani dostluk... Hani fotoğraflarda patlayan şampanyalar?.. Pardon, dostluk mu dedim? Hadi canım sizde... Bu da aslında sosyal patlamaya davet... Fakat kimse merak etmesin bu ülkede bırakın sosyal patlamayı, pırtlama bile olmaz..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.