Öykünün kahramanı bir genç kız... Bu genç kız kendi annesinin cenaze töreninde daha önce kim olduğunu hiç bilmediği bir genç adamla karşılaşıyor. Genç adam kızın rüyalarının adamıdır ve kız görür görmez adama aşık oluyor. Ve aradan bir kaç gün geçiyor. Genç kız, kızkardeşini öldürüyor. Polis, neden öldürdüğünü sorduğunda genç kız garip bir cevap veriyor. Soru: Genç kızın, kardeşini öldürme sebebi nedir? Aşağıya bakmadan 1-2 dakika durup bunun doğru cevabını verebilir misiniz? Ama size tavsiyem doğru cevap vermemenizdir! İşte cevap: Genç kız, adamın bu ikinci cenazeye de geleceğini ve adamı orada tekrar göreceğini umuyordu... Eğer bunu doğru cevapladıysanız polise gidip sizi hapsetmelerini isteyin. Çünkü, bu ünlü bir Amerikan psikoloji testiymis... Öldürebilme zihniyetine sahip kişiler buna doğru cevap verirlermiş. Seri katillerin çoğu bu teste hiç düsünmeden doğru cevabı vermişler. Siz eğer doğru cevabı bulamadıysanız ne güzel... Ancak Şenol Güneş maalesef doğru cevabı buldu ve verdi! O halde grup birinciliğini İngilizler'e kaptırmamızın yegane suçlusu da o... Ben öyle sanıyorum ki, Şenol Güneş böyle bir teste tabi tutulmuş olsaydı mutlaka cezaevinin yolunu boylardı... Şenol hoca önce İngiltere'deki ilk maçta dağılmamızın nedeniydi, şimdi İstanbul'daki rövanşta da aynı akıbeti hazırlayan kişi oldu... İngiltere maçı ne fiziksel ne de kondüsyon açısından çok önem taşımıyordu... Futbolcuları bu yönden hazırlamasını ondan bekleyen yoktu... Emre'si de Nihat'ı da dadısı da dıdısı da zaten eline hazır olarak veriliyor ve "Al tepe tepe kullan" deniliyor. Lucescu da, Terim de, Daum da, Cooper da ve diğerleri de zaten sezon başından beri gerek fizik, gerek kondüsyon konusunda vereceğini vermiş futbolcuya... Eee, geriye ne kalıyor? Bir tek psikilojik etkenler... İşte Şenol hoca o motivasyonu sağlayamadı. Milli Takım, İngiltere karşısında futbolun F'sini oynayamadı. Futbolcuların alayı bin ton stres yüklüydü. Hepsi gergin, hepsi sinir hastasını andırıyordu. Sanki futbol maçına değil boks maçına çıkıyor havasındaydılar. Belli ki, psikolojik olarak iyi hazırlanamamışlardı. Sakin, akıllı ve sabırlı olmaları öğretilememişti. Hepsi bir panik bin panikti. O şartlar altında Türkiye-İngiltere maçı sabaha kadar oynansa gol atamazdık. Yer miydik peki? Kesin... Zaten 70 milyonun dualarıyla ancak Beckham'ı devirebildik! Gerisini de Güneş ve futbolcularından bekledik ama heyhat... Final takımı değiliz... Maalesef acı bir gerçek daha çıktı ortaya... Hani, Dünya Kupası'ndaki üçüncülüğümüzü eleştirenler var ya; "Güçlü bir Avrupa takımıyla oynasak buralara gelemezdik" diyenler... Evet onların da ekmeğine yağ sürüldü. Şimdi o kişiler, "Dünya Kupası'nda karşımıza İngiltere çıksaydı üçüncü olur muyduk?" diye sorduklarında Şenol Güneş nasıl bir cevap verecek? Öyküdeki genç kızı oynadı Şenol hoca... Öyle alıştı ki, bir daha bir daha... Harakirinin diğer adıydı bu... Genç kız sevdiği adam için öldürmüştü, peki ama Şenol hocanın sebebi neydi? Sakın bu soruya da doğru cevap vermeyin, yoksa...