Saman alevi

A -
A +

Fransa'da işlediği "insanlık suçu"nun ardından G.Saray, Sivas'a karşı utanç duygularıyla çıkmıştı... Ama hem G.Saray hem de Arda dün gece Mecidiyeköy'de temize çıktı. Gerek Sivaslılar, gerekse bizler ne olduğunu anlayamamıştık. Birden bire başlayan gök gürültüsü ve çakan şimşekler gol sağanağını da beraberinde getirdi. Daha 10 dakika içinde Cimbom'un topyekun hücumları, Arda ve İliç'in alelacele golleri, araya Ümit'in de sıkıştırması maçı erkenden bitirdi... Hatta Gerets bir ara G.Saraylı bazı futbolculara "ileri çıkın" diye işaret yaptıysa da onlar "maç bitti, siz de sinemaya gidin" şeklinde anlayıp ortadan kayboldular. İşte bu "nasıl olsa 3 puan cepte" düşüncesine bir de Bordeaux'dan arta kalan yorgunluk eklenince Aslan'ın beyni de, pençeleri de çalışmaz oldu. O güzelim maç bir anda zevksizleşti, Çin işkencesine dönüştü. Aralarda Sivas gelir gibi yaptı, Cimbom yasak savdı. Fransergio'nun durduk yerde G.Saray filelerini bulan golü ve sarı-kırmızılıların tempoyu düşürmesi, akıllara 3-3 biten Konya maçını getirdi. Fakat Sivas'ın Konya kadar ne inancı ne de gücü vardı. Üstüne üstlük Aslan'da bu saatten sonra maç verecek göz de yoktu. Dünkü G.Saray'da, karnesine teşekkür getiren öğrencilerin başında İnamoto, Arda ve Hasan Şaş vardı. Öncelikle de İnamoto... Sezon başından beri tutukluk yapan Japon makinesi, dünden itibaren nihayet çalışmaya başladı. Yorgun düşen Aslan'ın enerji içeceği oldu. G.Saray artık Avrupa defterini kapattı. Daha doğrusu kapattırdılar. Çünkü gücü Türk standartlarındaydı. O yüzden Türkçe okuyacak, Türkçe çalışacak. Şimdi önünde yazılmak üzere bekleyen bir Türk romanı var. Mesela adı, "Fener Destanı" olabilir... Ama G.Saray'ın o destanı yazabilmek için 10 fırın ekmek yemesi lazım. Bu da böyle biline...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.