Bir Rumen, 17 Türk'ü dize getirdi!.. Eskiden bir Türk dünyaya bedeldi... Elbirliğiyle değiştirdik... Hakemiyle, hakimiyle, konu mankeniyle... 17 Türk'ün bir Rumen'e nasıl teslim edildiğine şahit olduk bu sene... Üstelik içinde imparatorumuzu da kurban verdik... Mircea Lucescu... Türkiye liglerinin tek yabancı teknik direktörü... İçinde Avrupa fatihi Terim'in de bulunduğu yarışta, imparatorumuzu hem ligde yendi, hem de şampiyonluk yarışında... O halde alkışlar Lucescu'ya!.. Terim ne ki? Ersun Yanal, Rıza Çalımbay, Tevfik Lav, Yılmaz Vural.... Ne iş yapar? Çabuk çıkarır kolay batırırız.... Terim'le UEFA Kupası'nı havaya kaldırır, Lucescu'ya yenilince büyük bir zevk duyarız! Terim out... Lucescu in... Biliyorum ki şimdi 'demir lokmalar' diziliyor Terim'in boğazına... 15 gün daha sabretmemizi ve şampiyonluğun nasıl hortumlandığına dair bazı ipuçları vereceğini söyledi.... 'Kurumlara dokunmadan ama isimleri ortaya dökerek..." diye de ilave etti.. Terim burada iki yanlışa dikkat etmeli; 1- Ağlamak için bugün artık geç. 15 gün sonraki konuşması ise fayda değil, kaos doğuracak... 2- Terim ipuçlarını verirken G.Saray'ın da geçmişine bakacak... Zira G.Saray yıllardır yaramazlık yapa yapa futbolun envai çeşit hediyelerine gark oldu... F.Bahçe hakeza... Yıllardır bir tek susan Beşiktaş'tı... Bu sene de onlar konuştu. Terim ipuçları verecekse bunlara dikkat etmeli... Yoksa 15 gün sonra yapacağı açıklamalar, Ankaragücü'ne karşı kazanılan 8-0'lık maça kadar geri gidebilir. Türkiye'de teşvik primi ve şike, havayla su gibi içiçe yaşıyor. Aksini iddia etmek saflık... Birileri masada kazanıyor. Kaybedenler ise ne acıdır ki bir önceki zaferini (!) unutmuşcasına son kazanana veryansın ediyor. Yarım asırdan beri böyleydi, bugün de aynı... Peki yarın da öyle mi olacak? İşte bu yıl bir adam çıktı ve bir değişime öncülük etti. Özhan Canaydın gerçeğini gözardı edemeyiz. Belki yarınlar adına G.Saray'ı da kendini de feda etti. Ve bana göre G.Saray onun yüzünden kaybetti. Ama Beşiktaş da değil, Türk futbolu, Türkiye kazandı. Canaydın'ın ortaya attığı centilmenlik tohumları henüz yeşermedi. Üstelik onun attığı tohumların başaklarından Beşiktaş'ın şampiyonluğu fışkırıyor. Cimbom sustu... Cimbom konuşmadı... Cimbom centilmenlik yolunda niyazi oldu! Bunu anlayan var, anlamayan var. G.Saray camiasında şimdi genel görüş şöyle oluştu; "Talihsizlik Mehmet Cansun'un seçimi kaybetmesiyle başladı. Yeni başkan Özhan Canaydın, Beşiktaş'a çalıştı. Önce tecrübe kazanmış Lucescu'yu Beşiktaş'a kendi elleriyle teslim etti. Ardından şampiyon olmuş, oturmuş kadronun bozulmasına sessiz kaldı. Ve en büyük hatayı susmakla, arkadaşlarını da susturmakla yaptı." Evet bunu böyle düşünler haklı olabilir. Ağlamayan çocuğa elbette meme vermezlerdi. Bu sene de aynı kural işledi. Her sene olduğu gibi... Ama bence Canaydın, arabasının camından dışarı tüküren lamaları dize getirdi. Bu işin getirisini bugün olmasa da yarın göreceğiz. İşte o zaman bir Türk, 17 Rumen'i değil, dünyayı dize getirecek. Göreceksiniz, göreceğiz, görecekler... Peki şimdi Canaydın üzülmez mi? Canaydın'ın içi sızlamaz mı? Hem ağlarım, hem giderim demez mi? Kim demiş Aslanlar ağlamaz diye...