Samsunspor'un, eski hakemlerden Sadık İlhan hakkında, açıklamalarından dolayı sembolik olarak açtığı 1 milyar lira manevi tazminat davası iki ay önce karara bağlanmıştı. Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Sadık İlhan'ı, Samsunspor'a 1 milyar lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Kırmızı-beyazlı kulüp, eski hakemlerden Sadık İlhan'ın, 19 Ekim 2003 tarihinde bir televizyon kanalında, "MHK Başkanı Bülent Yavuz'un 2001-2002 sezonunda oynanan Trabzonspor-Samsunspor maçı öncesi kendisine Trabzonspor'un maçı kazanması yönündeki telkini karşısında Samsunspor'un açık bir penaltısını veremediği" şeklindeki açıklamasını, 27 Ekim 2003 tarihinde yargıya taşımıştı. Bunun Türkiye'de bir başlangıç olmasını diliyorduk. Futbol dünyamız 2-3 yıldır çok ciddi çalkantılar yaşıyor. Sadık İlhan olayı bu çalkantılara bir nebze olsun dur demek için güzel bir fırsattı belki... Böyle bir dava Samsunspor değil de Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş kulüplerinden herhangi birisi tarafından açılmış olsaydı ve böyle bir karar verilseydi yer yerinden oynardı. Alınan bu karar Türk futbolu açısından bir başlangıç olarak kabul edilebilirdi. Bir şike iddiası ortaya atılmıştır. Bu şike iddiası hukuk aracılığı ile de tescillenmiştir. Sadık İlhan vicdanını rahatlatmak isterken belki Türk futbolu da rahatlayacaktı. Ama heyhat... Şimdi, bilmem kaç sene sonra da Cem Deda denilen bir hakem emeklisi ortaya çıkıp F.Bahçe-G.Birliği maçında benzer bir itirafta bulunursa hiç şaşmamalıyız. Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu, 2004-05 sezonunun ilk yarısında Birinci, İkinci ve Üçüncü Lig'de toplam 49 maçta doping kontrolü yapmış. Kurul, ligin ilk devresinde Süper Lig'de ve İkinci Lig'de 20, Üçüncü Lig'de de 9 maçta her iki takımın 2 futbolcusundan numune alarak doping maddesi olup olmadığını incelemiş. Ve işin enterasan tarafı ne biliyor musunuz? Kurul, doping kontrolünü en çok da F.Bahçe üzerinde gerçekleştirmiş! Dopingle Mücadele Kurulu, ligin ilk yarısında lider F.Bahçe'nin toplam 5 maçında futbolculardan idrar örneği aldı. Kurul görevlilerine 2 kez numune veren F.Bahçeli oyunculardan Mehmet Yozgatlı ve Önder Turacı, maçtan önce çekilen kurada isimleri en çok çıkan futbolcular olmuş. Beşiktaş ve G.Saray ise devre boyunca 3 maçta kontrole tabi tutulmuş. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu... Bir taraftan F.Bahçe'yi en çok doping kontrolüne tabi tutacaksın diğer taraftan da Cem Deda ya da onun gibileriyle 'teşvik' edeceksin. Trabzonsporlu yönetici İbrahim Şahin, G.Antepspor'a yenildikleri maçtan sonra kendince bir takım mesajlar vermeye çalıştı. Fakat, bu yönetici Disiplin Kurulu'na kadar ifade verdi. Ülke ayaklandı... Medya karşısına dikilip, "Hoopp, sen kimsin ki, böyle imalarda bulunuyorsun" diye baskı yaptı. İbrahim Şahin baskılar karşısında "Sözlerim çarpıtıldı" diyerek işlediği büyük suçtan (!) kurtulmaya çalışıyor. Görüyorsunuz, bu ülkede adamı konuşturmuyorlar da... İmalı bir şekilde bile 'büyük kulübe" laf gönderemezsin... Ama direkt olarak Cem Deda'yı ya da onun gibileri gönderebilirsiniz! Bu ülkede bu işler düzelmez. Bugünlerde memlekette iyi futbol oynanmıyor ama futbolun üzerine en âlâsı oynanıyor. Garip olan da bu değil mi? Güzel bir atasözümüz var; "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner." Türk büyüklerinin sözü ama Türk büyükleri için geçerli değil... Hele Türk futbolu için hiç değil... Çünkü ben gün gelip de hesabın 'büyükler' aleyhine döndüğüne şahit olmadım. Olan varsa beri gelsin... Hani derler ya, "Böyle gelmiş böyle gider" diye... Hesap da bu keser de bu işte...