Şey ettiklerimizden misiniz?

G.Saray'ın şampiyonluğu eskimiş teknoloji gibi geliyor bana... UEFA Kupası şampiyonluğu ve Süper Kupa'dan sonra beni kesmiyor... Ne demek istediğimi çakozladınız mı? Hiiiç heyecanım yok... Cimbom'un şampiyonluğuna Abdurrahim Albayrak dışında takla atan çıkmaz... Fenerbahçelileştiremediklerimizden, Fenerbahçelileştirdiklerimize, Beşiktaşlılaştıramadıklarımızdan Beşiktaşlılaştırdıklarımıza kadar lig iyice Galatasaraylılaştı... Son 6 yılda 5 şampiyonluk... 10 yılda 7 tane... Çekoslavakyalılaştırdıklarımızdan mısınız, yoksa Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız..? Yani abi, ligin tadı tuzu kalmadı... Hep G.Saray, tam G.Saray... Adamlar aşmış... G.Saray'ın şampiyonluğu hiç sempatik gelmiyor... Rampaların ustasıyım Avrupa'nın hastasıyım... Ne yalan söyleyeyim, gözüm hep dışarda... Canım Şampiyonlar Ligi'ni çekiyor... Fener için çekiyor, Beşiktaş için çekiyor, Samsun, Antep, Bursa, Antalya için çekiyor... İllâ da Avrupa... Karayollarında değil senin kollarında öleyim... Ama önce kendi içimizde hesap- kitap yapalım... 'Çamur at izi kalsın'ı değil, futbolun en namuslusunu oynayalım... Sözün özü Aziz Yıldırım... Yine yıldırım çarpmışa döndüm... Koskoca F.Bahçe Başkanı'nın söylediğine bakın; "Bu ligi içime sindiremiyorum. Şampiyon da şaibeli düşen takımlar da..." Hoppalaaaa... Lâf konuştu bal kabağı.... Tencere dibin kara, benimki senden kara... Bu ülkede haksızlığa uğrayan gerçekte Anadolu kulüpleri... Konuşan ise o Anadolu kulüplerine karşı kazanan mutlu azınlıklar... Peki ya işler tersine döner, G.Saray, kalkıp, "Arkadaş ben işi buraya kadar getirdim ama bu saatten sonra şampiyon mampiyon olmak istemiyorum" deyip vazgeçerse... Ve ardından şampiyonluk Fener'e kalırsa... Ne olacak o zaman?.. Fener'in şampiyonluğuna da şaibeyle mi bakacağız?.. Kaldı ki hayat devam ediyor, lig bitmedi, hâlâ birçok tersliklerin olabilme ihtimali sözkonusu...  İstanbul'un bir kıyı semtindeyim... Eminönü'nde değil evin önünde... Hamdullah Suphi Tanrıöver İlkokulu'nun bahçesinde... Fatih Özdeniz diye bir bızdık... Henüz 10 yaşında... Üstünde sarı-kırmızılı forması... Buraya kadar normal... Anormali şu; Fatih gitmiş üç yıldızı "tak" diye takmış formasına... Hem de ne zaman?.. Barcelona'ya yenildikleri günün ertesi... Küçücük aklınla büyük düşünmüş; "Avrupa gitti... Ama lig de bitti!.." Neden bitti Fatih, ne alâka?.. "G.Saray, B takımıyla bile Türkiye'de herkesi yener..." Küçüktü ama büyük konuşuyordu... Ve de haklı... Şampiyonlar Ligi ayağının altından kaydıktan sonra hem de fobisine rağmen G.Saray, bütün deplasmanlarda vurdu geçti. Şimdi lider... Ve Aziz Yıldırım'a göre şampiyon da... Ama şaibeli... Ve aynı Fatih'ten küçük bir anektot; "Abi, Türkiye'de niçin herkes G.Saray'ın hakemlerle kazandığını iddia ediyor. Peki Avrupa şampiyonu olduğumuz zaman da maçlarımızı Türk hakemleri mi yönetiyordu?.." Aziz bey, bu biiiiiirr... Evvelki gün de Celaliye'de bir mahalle arasına daldım... 6'şarlı maç yapıyor ufaklıklar... "G.Saraylılar parmak kaldırsın..." diye bağırdım... 12'den 8'inin elleri havada... 2 Fenerli, 1 Beşiktaşlı 1 tane de Trabzonsporlu... "Neden çoğunuz G.Saray?.." diye sordum, "Avrupa şampiyonu ya abiiii..." Aziz bey bu da ikiiiiiiii... Anlayana saz, anlamayana çoluk- çocuk az... Peki ya siz? Galatasaraylılaştırdıklarımızdan mısınız yoksa Galatasaraylılaştıramadıklarımızdan mısınız?.. Felsefe olarak canım, sadece felsefe...