G.Saray'a bir Avrupalı göstermeye gör. Hele ki, Ali Sami Yen arenasında eline düşersen adamın anasını ağlatır, paramparça eder alimallah. Bir de Boleslav gibi bir çerez ise deymeyin keyfine. Boleslav, Japon çekirdeği gibi çıtır çıtırdı... Dün gece sahanın her santimetre karesinde, Aslan'ın pençe izleri vardı. Hem de her şeye rağmen! Hem de bütün kötülüklere inat... Peki ama neden? Bu maç öncesi Ankara'da S.O.S veren Cimbom, adıyla tadıyla geri döndü. Ancak bu dönüş, bana pek kalıcı gibi gelmedi. Sarı-kırmızılılarda bu sene şöyle bir hava oluşmuş: "Bize lig şampiyonluğunu vermezler. Çünkü şampiyonluk 100. yıl sebebiyle F.Bahçe'ye ayırtılmış..." İşte bu düşünce, G.Saray'ın gözünü dışarıya çevirmiş... "Şampiyonlar Ligi'nde gidebileceğimiz kadar gider, hele de işi mart ayına kadar uzatırsak sezonu başarıyla geçirmiş sayılırız" havasındalar. Bunu ben söylemiyorum. Birkaç futbolcuyu tırtıklarsanız anlarsınız. İşte bu tehlikeli düşünceyi Gerets iyi farketmiş. Sudan sebeplerle didişen Necati'yle Hasan Şaş'ı "nam olsun kâr olmasın" diye keserek diğerlerine de gözdağı verdi. Fakat Hasan ve Necati gibi iki tecrübeli adamın böyle bir maç öncesi cezalandırılması aslında Gerets'in kendine verdiği bir cezaya da dönüşebilirdi. İyi ki dönüşmedi. G.Saray dün sahanın her santimetresine ayak bastı, top yaptı ama bu haftaki Kayseri maçında aynısını tekrarlar mı? Bence zor... Dedik ya, Cimbom'un gözü dışarda. Bugünkü galibiyetin tarifi ise şu: G.Saray dün kendine güzel bir ziyafet "çek"ti. Üstü soslu, altı S.O.S'lu bir ziyafetti. Zira bu farklı galibiyet buz dağının görünen yüzüydü. Ancak görünmeyen tarafları tüylerimi ürpertiyor. İlerleyen günlerde, Ankara maçı sonrası Adnan Polat'la yaptığım bire bir görüşmenin bazı kısımlarını burada yazdığım da siz de aynı duygulara kapılabilirsiniz. Ama ben yine de şunu söylemeliyim: G.Saray bugün yenilseydi bile Gerets'i yine alkışlardım. Belçikalı Hoca, Boleslav karşısına çıkarabileceği en iyi onbiri çıkardı. Hele dörtlü defansın önüne arı gibi çalışan Okan ve Ayhan'la çift ön liberolu çıkması, bazılarına göre kaba olsa da bana göre baba bir işti. Kanatlarda da Sabri ve Arda gibi iki tane vızır vızır işleyen delikanlısı ve onlarla aşık atan son mohikan Hakan'la, sarı-kırmızılılar coştu da coştu, Şampiyonlar Ligi'ne koştu...