Della Alpi Stadı... Önce Hakan Şükür'ü yedi ve bitirdi... Torino'ya 'Kral' olarak giden Hakan, 'Torinolu Şaban' olarak döndü Türkiye'ye... Della Alpi Stadı.... Sonra da Fatih Terim'imizi yedi ve bitirdi.... Milan'ın başında imparator olarak Torino'ya lig maçına giden Terim, Della Alpi'de Torino'ya 1-0 mağlup olunca Milano'ya dönüşte kapı önüne koyulmuş, kovulmuştu Türkiye'ye... Ve yine Della Alpi Stadı'ndaydık dün gece... Hakan Şükür de oradaydı... Ve Fatih Terim de... Alınacak intikam, kazınacak acılar vardı yüreklerde... Yalnız Juventus'u yenmek değildi iş dün gece... Birşeylerin de tesellisi olmalıydı bize... Amma velakin üçüncü oyununu da oynuyordu Della Alpi... Daha 5. dakikada Del Piero, Della Alpi'de atıyor, delleniyorduk yine... Tamam. G.Saray zaten kötü gelmişti İtalya'ya... Golü de hemen yiyince felaketi görür gibi olmuştuk oracıkta... Bir hüsran daha mı yaşanacaktı ki?.. Bu defa bakalım kimleri yiyecek, kimleri götürecekti Della Alpi?.. Durum öyle gösteriyor ki, bu defa Fatih Terim'le Hakan Şükür'le de yetinmeyecek... Bu yenilgi belki başkan Özhan Canaydın'ı, yönetimini ve dün gece sahada dolaşan birçok futbolcusunu da götürecek G.Saray'ın... Dikkat edin, 'dolaşan' diyorum... Dalaşan değil, koşan değil... Hoyrat da değil korkak... Tarih tekerrürden ibaretti belli ki... Ama o ne? Ya da neydi öyle Juventus kalesine akıp da giden? Elbette, tabii ki, kesinlikle Hakan'dı o... Goldü o... Ve umut... Ve G.Saray... İşte beraberlik gelmişti en 'Kral'#dadan... Dolaşan değil, dalaşan... Koşan, hoyrat ve Aslan'dık artık... Tarih tekerrürden ibaret dedikleri yalan mıydı ki? Tabii ki, elbette, kesinlikle... Öyleydi be hocam, öyle birşeydi işte... Ruh geri mi dönmüştü ne? G.Saray, içindeki 'Aslan'ı salmıştı sahaya... Bu kötü günlerde 'kötü adam'ı oynuyordu Juventus'a karşı... İtalyanlar, bu kötü adamın korkusundan sahalarından dışarı çıkamıyorlardı adeta... Çıkmasındı, yerin dibine batsındı... Hakan'ın golü çok şeyi değiştirmişti Della Alpi'de... Ve Della Alpi artık sinsi bir bekleyiş içindeydi sadece... Kısasa kısas, kora kor, vurdulu kırdılı bir Türk filmi seyrediliyordu Torino'da... Juventus, araya bir gol sıkıştırmak için arada bir gelebilirken, biz havada karada gider gelir olmuştuk... 1 saat hep böyle geçti zaman... Ama demiştik ya, Della Alpi artık sinsi bir bekleyiş içindeydi sadece... Del Piero'nun ilk frikiğini atlatmıştık atlatmasına ya, ikincisi ikinci gol oldu filelerimizde Ferrara yordamı ve yardımıyla... G.Saray bu yenilgiyle bitmedi... Biten başka şeylerdi yüreklerde... Juventus'un bittiği yerde Fener başlıyordu... Şimdi tek bir yol daha var Aslan için... Fener oley... Gel pazar gel...