Ümit'siz vaka

A -
A +

Karabasangücü mü Ankaragücü mü anlamadan golü attılar, 9 dakikada Aslan'ı darmadağın ettiler... Elinoğlu Barcelonaymış, G.Saraymış filan dinlemiyor. Hakan, Saviola; Niyazi, Rivaldo gibiydi... Kennedy'le Augustin hem Kluivert, hem de Overmars'tan beter... Yağmur gibi geldiler... G.Saray'ın sağ tarafını E-5, solunu E-6 gibi yaptılar. Vızır vızır işlediler... Ankara gelmekten, onlar misafir etmekten bıkmadı... Lucescu üç forvet yapmış... Belli ki gol istiyor, galibiyet istiyor, üç puan istiyor... Görüntü böyle ama Hakan'la Ergün'ün ortalarında bir tanesi bile yok. Arif, Ümit, Murat futbol değil, saklambaç oynuyor. Zaman zaman Ümit araya bir-iki sıkıştıracak gibi oluyor ama her defasında beceriksizce karanlıklara vuruyor. Ardından yine bir-iki geliyor Cimbom, ama uyan Ümit'im balığa çıkalım... Ankara'nın esareti yıllar yılı sürüp gidiyor. G.Saray'ın asabı bozuk... Cimbom'un siniri tepesinde... Aslan burnundan soluyor... Zaman herşeyin ilacı. Yediği gol yüzünden vücudunda umulmaz yaralar açılan, üzerine Augusti'nler, Hakan'lar, Kennedy'ler saçılan Aslan, neden sonra utanılacak halinden tiksiniyor, silkiniyor, hasmının karşısına gerçek kimliğiyle dikiliyor. Ankara çaresiz, atakları kontratağa dönüştürüyor. Ama yine diri ve yine iri... Aslan bir türlü diş geçiremiyor. Ümit'le Murat gol atma değil, kaçırma yarışına giriyor. Filmin sonu nasıl bitecek diye herkes merak ediyor. Hakan Keleş dışarı, Aslan, Ankara'nın üzerine atılıyor. Sallıyor, sarsıyor, 10 kişiye söz geçiremiyor. Ama Ankara öyle yapmıyor. Augustin iğne deliğinden geçiriyor. Ve Cimbom'a kibarca "İkile buradan aslanım, ikile" diyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.