Yeni başlangıç!..

A -
A +

Ak "Akça"... Ne demişler, "Ak akçe kara gün içindir..." G.Saray da buna göre uydurdu işini!.. Akçesi yoksa da "Akça"sı vardı... Kara günler yaşarken ligin kenarında köşesinde kalan Akçaabat'a sarıldı. Hiç yoktan zayıf bir rakipti. Eh, biraz da "Sebat" ettin mi, iyi de moral demekti. Böyle zor günlerin sonrasında "harcanması en kolay" rakipti çünkü... Hele hele ağabeyi Trabzon'dan yediği iki tokadın ardından dişini geçirebileceği, intikamını alabileceği güzel bir fırsattı Akçaabat... O da öyle yaptı, ağasından yediği zılgıtın acısını gardaşından çıkardı... *** Bu G.Saray yönetimi çok komik!.. Trabzon yenilgisinin sonrasında futbolcuları Florya'da toplamışlar ve sormuşlar; "Bizden istediğiniz bir şey var mı?" diye... Sözüm ona babacanlık yapacaklar... Kardeşim, futbolcu senden senelerdir parasını almak için çırpınıyor. Alamayınca da koca G.Saray dünyaya malzeme oluyor. Ve sen bunu çözmek yerine gidiyorsun, "Bizden istediğiniz bir şey var mı?" diye sorabiliyorsun... Bu futbolcu milleti bu kadar salak mı? Hadi futbolcunu öyle zannediyorsun. Bu taraftarı bu milleti de mi aynı kefeye koyuyorsun?.. Çıkıp, "Ortada 21 puan var. Akçaabat'ı yenip lige yeniden başlıyoruz" diyorsun... Atı alan Üsküdar'ı geçmiş, her şey bitmiş, sen ligi yeniden başlatıyorsun... Ama Song, salak değilmiş en azından... "24 saat Florya'dan ayrılmıyorum" diyen başkan Özhan Canaydın ve yöneticilere, "Neden hep mağlup olunca ya da berabere kalınca Florya'ya geliyorsunuz" diye soruvermiş... Aslında sorulması gereken daha başka şeyler de var ama yeri burası değil. Kimbilir belki de bir Song'un daha çıkmasını beklemek lâzım... *** Dün Song, bugün Hakan Şükür derken sarı-kırmızılı takımda işler bir şekilde yürüyor... G.Saray'ın zorlanmaya başlayabileceği bir sırada sahne alan Sabri, attığı golle G.Saray'da ilân edilen, "Yeni başlangıç" harekâtının sona ermesini biraz geriye attırdı... Geriye attırdı çünkü G.Saray, kaçan şampiyonluğu 'hâlâ kovalıyor' gibi görünüp, biraz daha umut aşılayacak... Ama sonuçta görülecek ki, meğerse yönetim bizleri değil kendini kandırmış... Canaydın, artık bu işlerin Pollyannacılık oynamakla sürüp gidemeyeceğini anlamalıdır... Ergun Gürsoy, çok mert şekilde söyleye söyleye geldi. "Bana bıraksalar durum daha farklı olurdu" dedi... Yetmedi, Trabzon maçının ardında, "Bu kadroyla bu kadar. Bu kadroya ilâve lâzımdı, yapılamadı" dedi... Oysa Canaydın, onu da, Hagi'yi de, medyayı da aldata aldata sonunda kendini aldattığını gördü... Aslında görmedi. Görseydi dün Sebat gibi küme düşmüş bir takım karşısında G.Saray bu hallere düşmezdi. Aslında duygusal bir maçtı. Küme düşen A.Sebat, G.Saray'ı kendisi için değil, ağabeyi için yenmeye çalıştı. Maksatları Trabzon'un önünü açmaktı. Bir başka duygusallığı da kendi adıma yaşadım. Çünkü en sevdiğim staddaydım. Denize nazır, havadar, güneş görüyorduk. Ama göremediklerim de vardı. Koskoca gün ortasında Aslan buhar olup uçmuştu sanki. Hani lig G.Saray için yeniden başlayacaktı. Hani Sebat yeni bir başlangıç olacaktı. Anlaşılan bu başlangıç kötü sonun başlangıcıymış. Bunu hem de G.Saray kazandığı halde söylüyorum. Dün şampiyonluğa oynayan G.Saray değil, Sebat'tı sanki. Maçın ilk yarısı 7-1 bitmeliydi. Sebat, koca 45 dakika boyunca Aslan'ı yiyip bitirmiş, Mondragon da buna alet olmuştu. Son vuruşlarda o kadar beceriksizlerdi ki, G.Saray'a 100. yılda, yüz kızartıcı bir yenilgi tattırabilirlerdi. Yusuf dünyaları kaçırdı, Anderson saç baş yoldurttu. Emekliler ordusu görüntüsü veren G.Saray'ın kendini kandırmaya çalışmaktan vazgeçip, yeni bir başlangıç için "yeni bir başlangıç" yapması lâzım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.