Bir varmııııış... Bir yokmuuuuş... Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... UEFA Kupası Türkiye'ye gelirken... Aslanlar Avrupa'yı deviririken... Memleketin birinde G.Saray diye biri yaşarmış... Bu G.Saray ön elemelerde hiç yenilmez, her seferinde afiyetle de karnını doyururmuş... Ancaaak... Gel zaman git zaman... Yok olmuş, sırra kadem basmış bizim koca 'Aslan'... Aramışlaaar... Taramışlarrr... Hep birlikte traşlarını olmuşlar... Şampiyonlar Ligi'nden Türkiye Ligi'ne kadar didik didik, bütün alemi frikik etmişler... Aslan yok, asılan yok... Acısı çok Hagi'si yok... Taffarel, Popescu hak getire, gerisinin de boynunu devire... "Sıkı dur Doroty... Kansas yok olmak üzere..." İşte böyle Cimbom böyle idi... .................... Günler ayları, aylar yılları, Bulgar eşkiyası katırları kovalarmış... Bir gün bir de ne görsünler ki; Çekilin yoldan, Aslan geliyor Sofya'dan... Kurtlar Sofya'sından... Avrupa sofrasından... Elinde tur, Levski'ye vur pozisyonunda... Kötü günde, iyi günde Cimbom hep böyle işte... Elin gâvurunu gördü mü dayanamıyor, iştahı kabarıyor... Oysa bu seneki G.Saray'ın aküsü bitmiş, ICQ'su tükenmiş... İterek vurdurmaya çalışıyorsun, bu defa şanzıman dağılmış, beyin zorlanmış, toparlayamıyorsunuz. Amaaa... 'Ahh nerede o eski G.Saray' deseniz de yan bakamıyorsunuz... İşte Levski... Beş tonluk Avrupa marka katlanır forklift vinç gibi... Aslan'ın üzerine her çullanmada ağır hasarlar bırakıyor, sille - tokat geliyordu. Ama, G.Saray, eksik de olsa seksek de oynasa yine G.Saray'dı... Serkan'ın golü ise Bulgarlar'ın turunu, Lucescu'yla olan sorununu yok ederken G.Saray'ı bir kere daha Şampiyonlar Ligi'ne uçuruyordu... İşte böyle Cimbom böyle idi...