"Sudan ucuz" diye yorumlayabilirsiniz ama bir Sudan atasözü şöyle der: "Hiçbir mutfak iki kadını alacak kadar geniş değildir..." Sudanlılar, bir gün G.Saray'da Hakan Şükür - Ümit Karan tantanasının olabileceğini sezmiş de konuşmuş sanki... Cimbom'un neresinden bakarsan bak, forvet istikametindeki hiçbir alan, hiçbir bölge, hiçbir mevkii Hakan Şükür'le Ümit Karan'ı sığdıracak kadar geniş değildir... Ümit, Hakan'ı sevmedi, sevemedi... Çünkü Hakan, Ümit'e G.Saray'ın menfaatleri gereği dostça yaklaşıp, sağa sola sarkmadan, kaçamak yapmadan, takıma katkı sağlayarak oynaması için dik durdu. Ve ipler orada koptu. Şimdi ikisini dünyanın en şaaşalı hücum bölgesine koysan, yemez. Gerets, onları üçlü forvette de denedi. Hatta iyi de olmuştu. Ama 'muş'tan ibaretti işte... Aynen dün geceki gibi. Ama olan G.Saray'a oluyor... Bir de yönetim boşluğu oldu mu, iş böyle sarpa sarar. Bizde de derler ya hani; "Balık baştan kokar" diye, o hesap... Senin başkanın yöneticisiyle kavga ederse futbolcun beterini yapar. Dün Ümit yaptı işte! Golünü de attı tafrasını da yaptı. Golün sevincini kulübeye gelip Volkan'la paylaştı ama Gerets'le Hakan'ın yüzüne bakmadı. Gör bak daha neler olacak!.. Hem de bunları G.Saray kazanmasına rağmen yazıyorsak, ortada bayağı bir kriz var demektir. Eğer biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur. İki kez aldatırsa suç sizindir. Ama Ümit, aldatmadı... İlk geldiği zamanlardaki gibi sorumsuz ve formsuz da değil çünkü... Bu sene kafaya koymuş, kral olacak... Ama ona acizane bir tavsiye; Hakan ağabeyini de yanına kat Ümit... Ankaraspor, Belediye'nin takımı. Ama takım Belediye otobüsü gibi... Ağır işliyor. Şoförü acemi, yolcu tıkış tıkış. Bu takım eskiden böyle değildi, sonradan olmuş. Ama Melih Gökçek memnunsa muhsuru yok. G.Saray, dün gece kazandı. Ama Ankara'yı yenmeyeni dövüyorlar. Bu yüzden sevinmek yerine bundan sonrakiler için tedbir... ille de tedbir...