Gerekenler yapılsın bir an önce!..

A -
A +

Kollarını uzattı sevgiyle karısına Önder bey... Onu bağrına bastı. Ciddi bir sesle fısıldadı: - Seni böyle görmek beni o kadar çok mutlu ediyor ki... Bu küçük kız neşe kaynağı oldu ilk günde... Sonra sofradan bir yeşil zeytin attı ağzına: - Hazırlanayım da gidip şu adamı alayım. Oradan Avukat Orhan'a gideceğim. Velayet işlemleri için. Ne gerekiyorsa yapalım bugün. Bir an önce bitsin bu iş. O adamı beğenmedim. Yarından sonra başka şeylerle karşımıza gelebilir. Bence o kumar oynuyor Saadet. Kumar oynayan adam her zaman tehlikelidir. O illet insanı adeta esir alır ve kendine mahkum eder. Genç kadın çayı demlemişti kocasını dinlerken. Küçük kıza bakmak için çıkarken başını salladı: - Haklısın Önder. Gecikmeden gerekenler yapılsın bir an önce... *** Asiye uyanmıştı. Gözleri açık yatıyordu yatağın içinde. Hayretle tavanlara, duvarlara, eşyalara bakıyor, yabancılığın verdiği tedirginlikle, hiç tanımadığı bir dünyanın içinde nefes almaya çabalıyordu. Kapının açıldığını duyunca başını çevirdi o tarafa doğru. Saadet hanımın gülümseyen yüzü uzandı içeriye: - Benim güzel kızım uyandı mı? Sorusuna cevap beklemeden girdi odaya: - Uyanmış tabii. Haydi bakalım, hemen kalkıp elimizi, yüzümüzü yıkayalım, sonra kahvaltımızı edelim. Sonra da giyinip dışarı çıkacağız. Hıı? Haydi... Asiye usulca kaydı yataktan aşağıya. Uzun beyaz, mavi çiçekli geceliğiyle o kadar sevimli bir görüntüsü vardı ki Saadet dayanamadı, eğilip öptü onu. Gülümsedi Asiye ilk defa. Elini uzattı genç kadına. Saadet yüreğinde sıcacık bir şeyler olduğunu hissetti. İçi coşkuyla doldu. Dudaklarını ısırdı bu yoğun duygularla. O kadar mutluydu ki yürürken sanki ayakları yerden kesiliverecekmiş gibi geliyordu... Banyo faslı bittikten sonra güzelce saçlarını taradılar. Kendi tokalarından getirdi küçük kızın önüne. Birini seçti Asiye. Onu taktılar. Kahvaltı sofrasında ise bütün ilgisi küçük kızdaydı Saadet hanımın. Önder bey hazırlanmıştı. Gri bir takım elbise giymiş, grili, bordolu, karısının hediyesi olan bir kravat takmıştı. - Ben çıkıyorum. Zehra hanım çıkmadıysa onu da getirip bırakırım buraya. Genç kadın coşkuyla kalktı yerinden: - Bütün gün yokum ben Önder. Alış verişe çıkacağım. Önce para çekeceğim bankadan. Başını salladı genç adam "olur" anlamında. Sevgiyle baktı karısına: - Canın nasıl isterse öyle yap hayatım. Akşama görüşürüz. Hoşça kal... Asiye gülümsemiş, sadece kendisinin duyabileceği bir sesle "güle güle" diye mırıldanmıştı. *** Zehra ellerini beline dayayarak etrafına bakındı. Buz gibi temizlemişti kızının odasını. Bütün eşyaları boşaltmış, duvarları, pencereleri, yerleri baştan aşağıya fırçalamıştı. Bomboştu oda. Saadet hanım öyle tembih etmişti. Eşyaların hepsini yeni baştan alacaktı. Sabah Önder bey getirmişti Zehra'yı arabayla. Yakup'la birlikte gitmişlerdi sonra da. Tuncer ise ister istemez kardeşlerinin başında kalmıştı. Hiç konuşmamıştı sabah kocasıyla zavallı kadın. Burnu şişmişti. Gözünün altında hafif bir morluk oluşmuştu. Saadet yüzünü buruşturmuş ve acıyarak bakmıştı onun haline. Hemen başını eğip saklanmıştı Zehra. Asiye annesini görünce sevinçle atılmıştı kollarına. Saadet hanım garip bir hüzün ve kıskançlıkla izledi bu manzarayı. Zehra onun duygularını garip bir sezgiyle anlamış olacak ki hemen kızını uzaklaştırdı kendisinden. Otoriter bir tavırla sordu: - Üzmedin değil mi Saadet hanımı? - Yok anne üzmedim, yıkandım akşam, sonra yattım. Şimdi çarşıya çıkıp oyuncaklar, elbiseler alacağız. Kızının gözlerindeki sevinci görünce yüreği rahatladı kadının. Minnetle baktı Saadet'e: - Allah razı olsun abla. O kadar iyi ettim ki bu teklifi kabul etmekle... Gördün akşamki halini. Sizden sonra da kudurdu sanki. Saadet yüzünü işaret etti kadının: - Belli oluyor, bizim yüzümüzden mi? - Yok abla, değil. Başka sebepten. Bir tanıdığımız var, ona rica ettimdi azıcık akıl versin diye, vermiş garibim o da aklı kendince. Onu şikayet ettim diye yedim dayağı bu sefer...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.