Kayıp çocuk vakalarında nelere dikkat edilmeli?

A -
A +

Prof. Dr. Burak Gönültaş

 

Cumhuriyet Üniversitesi Suçla Mücadele ve Uygulama Merkezi Müdürü

 

 

 

Kayıp ve kaçırma vakalarını önlemenin temel kuralı, ebeveynlerin çocuklarını etkili ve aktif gözetmeleridir. Aktif gözetim, bir yandan çocukları ile aralarındaki duygusal ve güvenli bağı tesis ederken, diğer yandan çocuğa zarar vermeyi planlayan kişilerin de bu isteklerinden vazgeçmesini sağlayacaktır.

 

 

 

Son yaşanan Narin vakası şunu gösterdi: Doğrulanmamış bilgiler soruşturmalara fayda yerine zarar veriyor. Kamuoyu yeterince bilgilendirilmediğinde uzman olduğunu iddia eden kişiler çeşitli negatif sosyal algılar oluşturuyor.

 

 

 

Çocuğumuzu takip ettiğimizi hem çocuğumuza hem de etrafındaki insanlara hissettirmeliyiz.

 

 

 

Kayıp çocuk vakalarında nelere dikkat edilmeli?

 

Narin Güran vakasında acı bir şekilde gördüğümüz üzere kayıp ve kaçırılan çocuk vakaları; çocuğu mağdur eden, toplumda infial uyandıran ve başta ebeveynler olmak üzere insanları korkutan ciddi bir problemdir. Çocuktan belli bir süre ebeveynlerinin ve bakım verenlerinin haberdar olamaması durumunda “çocuğun kayıplık durumu” ortaya çıkmaktadır. Çocuk kayıpken pek çok mağduriyete açık hâle gelmektedir. Çocuk basit bir yaralanmadan hayatını kaybetmeye kadar pek çok olumsuzlukla karşılaşabilir. Hatta kaybolduğunda çocuğun başına hiçbir şey gelmese bile, sadece yakınlarından uzak kaldığı süre boyunca yaşadığı korku çocuğun ciddi travmalar yaşamasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden kayıp vakalarında bütün müdahaleler çocuğun bulunması üzerine olacaktır. 

 

Kayıp vakalarında çocuğun mağduriyetinde ciddi sonuçlara yol açabilecek durumlar ise kaçırma vakalarında karşımıza çıkar. Kaçırmada, çocuğun kaybolmasında kasıtlı bir durum vardır ve bu kayba bir fail sebep olmuştur. Kaçırma, çocuğun ebeveynlerinden ya da bakım verenlerinden izinsiz olarak bir yetişkin tarafından, zorla ya da kandırılarak bir yerden başka bir yere taşınması ve cebren alıkonulmasıdır. Failler çocukları kaçırarak onlar üzerinden maddi bir menfaate ulaşma, intikam alma, evlatlık edinme ya da istismar etme gibi motivasyonları güdebilirler. Çocuk failin ne kadar otoritesi altında kalırsa, o kadar zarara uğrama ihtimali artar. Bu sebeple kayıp vakalarındaki yaklaşıma ilave olarak sadece çocuğun bulunması değil aynı zamanda kaçıran failin yakalanması da gereklidir. Başta suç soruşturması olmak üzere uzmanlık gerektiren birçok yaklaşım sürece dâhil olmalıdır. 

 

 

YAKLAŞIMIN TEMEL MOTTOSU

Kayıp ve kaçırma vakalarına yaklaşımın ana mottosu, “çocuğun sağ ve salimen bulunmasıdır”. Sağ bulunması ile kastedilen çocuğun hayatta kalmasıdır. Salimen ile kastedilen ise çocuğun kayıplık müddetince herhangi bir ihmal, istismar ve zarara maruz kalmadan bulunmasını sağlamaktır. Çocuklar içinde bulundukları gelişimsel dönem itibariyle kendilerini fiziki ve mental olarak korumakta dezavantajlı konumdadırlar. Kayıpken bir failin etkisi olmasa bile açlık, iklim zorluklarından korunamama, yırtıcı hayvan ya da sokaktaki diğer olumsuzluklardan zarar görme, nehir-göl-çukur gibi yerlere düşme gibi birçok riskle karşı karşıya kalabilirler. Eğer kayıplığa bir fail etkisi varsa yani kaçırma durumu söz konusu ise bu durumda riskler çocuk aleyhine daha çok artmaktadır. Bu yüzden durumun iyi anlaşılması ve vakaya hızlı bir şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir. 

 

 

FAİLLER EN YAKINDA OLABİLİYOR

Kayıp çocuk soruşturmaları polis soruşturma tekniklerini, çocuğun aranmasını ve toplumun yardımını içeren özel vakalardır, çünkü kayıp çocukların soruşturulması zamana karşı bir yarış gerektirir. Bu sebeple kayıp vakalarında çocukların bulunabilmesi için tesirli bir mekân ve zaman yönetimi şarttır. Çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel çağa göre uzaklaşabileceği alan hesaplanmalı, coğrafik analizler yapılmalı ve en son görüldüğü yer baz alınarak genişleyecek şekilde arama faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Arama faaliyetlerinde gereklilik durumuna göre arama köpekleri, helikopter, drone, arazi araçları vs. kullanılmalı, gönüllü ferdi ya da sivil toplum örgütlerinden destek alınmalıdır. Arama çalışmalarına çocuğun en son görüldüğü yer baz alınarak faille çocuğun etkileştiği muhtemel bölge iyi tetkik edilmelidir. Ülkemizdeki daha önce yaşanan Irmak bebek, Leyla bebek vb. hadiselerde failler maalesef çocukların en yakınında bulunan kişilerdi.

 

 

VAHİM KAYIPLAR VE RİSK ANALİZİNİN ÖNEMİ

Ancak bu müdahaleleri yapacak birimler açısından en sıkıntılı durum kendisinden haber alınamayan çocuğun kaçırılma durumunun zamanında anlaşılamamasıdır. Çünkü olayın ilk başlarında yeterli bilgi alamama, şüpheli durumların fark edilememesi gibi sebeplerle vakanın vahameti anlaşılamamaktadır. Bu durumsa müdahalelerin gecikmesine sebep olabilir ve geçen zaman çocuğun aleyhine işleyebilir. Bu noktada en temel tavsiyemiz, “vahim kayıp” tanımlaması yapmak ve “risk analizi” gerçekleştirmektir. Vahim kayıp, 13 yaşından küçük çocukların kayıplığı durumunda ortaya çıkar. Çünkü bu yaş grubu çocukların ebeveynlerinden ayrı olarak kendilerini korumaları ve bir yerde kaybolduklarında sağ ve salimen yeniden ebeveynlerinin yanlarına gelebilmeleri diğer yaş gruplarına göre daha zordur. Akabinde hemen bir risk analizi yapılmalıdır. Risk analizi, kayıp vakasının vahametinin değerlendirilmesi için yapılır. Risk analizine yardımcı olacak parametreler daha öncesinde meydana gelmiş kaçırma vakalarının oluşumları üzerinden yapılacak bir tetkikle belirlenebilir.

 

 

KAÇIRMA VAKALARINDA SORUŞTURMA

Çocuğun kayıplığında kaçırma riskinin yüksekliği konu ile ilgili uzman dedektiflerin sürece katılımını mecburi kılar. Narin vakasından da tecrübe ettiğimiz üzere dedektifler, kaçıranı tespit etmek ve yakalamak için en başından itibaren “cinayet soruşturmasındaki” hassasiyetle çalışmalıdır. Kaçırma durumunun anlaşılması ile birlikte, çocuğun en son görüldüğü yer baz alınarak en yakın çevresi içerisinde kalan kişi, araç ve evler tek tek tetkik edilmelidir. Bu müddet zarfında soruşturma yapılan alan içerisine giriş ve çıkışlar kontrol edilmelidir. Özellikle istismar amaçlı çocuk kaçırmalarda, fail çocuğa fiziki olarak yakın hâle gelebilmek için kapalı yerler araştıracaktır. Bu sebeple ekipte yer alan kriminalistik uzmanları tarafından muhtemel bütün kapalı yerler, evler ve araçlar aranmalı, mekânlar lüminolle tetkik edilmeli, mümkün olduğunca detaylı bir arama ile biyolojik, fiziki ve kimyevi deliller araştırılmalıdır. Ayrıca çocuğun birinci derece yakınlarından karşılaştırma için DNA örnekleri alınmalıdır. Belirtilen bölgede daha öncesinde cinsel istismar vakalarının yaşanıp yaşanmadığı, yaşandıysa kim tarafından gerçekleştirildiği araştırılmalı, öncesinde cinsel suçlardan kaydı olan kişiler ayrıca tetkik edilmelidir.

 

Kaçırma vakalarında delil çok önemlidir: Şöyle ki, geçtiğimiz yıllarda bir ilimizde yaşanan cinayet olayında boş bir kovanı bulabilmek için Çevik Kuvvet Biriminde çalışan bütün polisler olay mahalline getirilmiş ve tek bir hizada belli bir yere kadar yerler didik didik aranmıştı. Bu misal, küçük dahi olsa soruşturmada delilin önemini ortaya koyması açısından dikkate şayandır. Dedektifler ise muhtemel şahitleri, bilgi sahiplerini araştırır, bilgi toplar ve çocukların yakınlarının verdikleri bilgilerle karşılaştırır. Bilgi kaynaklarındaki çelişkili durumlar anlaşılmaya çalışılır. Soruşturmanın başarısı, arama faaliyetinin de başarısına etki edecektir. Soruşturma sırasında elde edilen bilgi ve bulgular, arama ekiplerini daha efektif çalışmak için yönlendirebilecektir. Ancak soruşturmayı yürütürken masum kişilerin rencide olmamasına azami özen gösterilmelidir. 

 

Faille çocuğun etkileşimini gören, bilen, şahit olan kişilerin vermiş olduğu bilgiler hayati önem taşımaktadır. Ancak soruşturmacılar kısa bir sürede alandaki potansiyel bilgi tanıklarına ulaşamayabilirler. Bu durumda, çocuğun bilgilerinin ve fotoğrafının toplu bulunan yerlerde gösterilmesi potansiyel şahitlerin, aktif şahitlere dönüşmesine yardımcı olabilir. Ülkemizde de gündüz kuşaklarında yayın yapan TV programlarının kayıp kişilerin bilgilerini canlı yayında yayınlaması, bir anda pek çok insanın üçüncü bir göz olarak vakaya odaklanmasını sağlayabilir. Böylece daha öncesinde farkında olmadan şahit olduğu fail-mağdur etkileşimini hatırlayan bir kişi soruşturmacılara çok değerli bilgiler verebilir.

 

 

KAMUOYU AYDINLATILMALIYDI

Son yaşanan Narin vakası şunu da gösterdi: Doğrulanmamış bilgiler soruşturmalara fayda yerine zarar veriyor; soruşturmacıların hızlı hareket edip doğru noktaya yönelmelerine mâni oluyor. Kamuoyu yeterince bilgilendirilmediğinde özellikle sosyal medyada paylaşım yapıp uzman olduğunu iddia eden kişiler çeşitli negatif sosyal algılar oluşturarak soruşturmaya engel teşkil ediyorlar. Bu tarz soruşturmalarda üst bir koordinatörlük kurularak hem tahkikat yönlendirilmeli hem de halk doğru şekilde bilgilendirilmelidir.

 

 

AİLELERE YAKLAŞIM

Kayıp vakası ile birlikte aileler ciddi çaresizlikler yaşamaktadır. Çocukları kayıpken, aileler geçimlerini sağlayacak işlerinden uzakta kalmakta, maddi ve manevi sıkıntılar yaşamakta ayrıca günlük rutinleri bozularak stresli ve sıkıntılı hâlde kalmaktadırlar. Arama ve soruşturma sırasında ailelere destek olduğunu söyleyerek onları sömüren, yanlış yönlendiren hatta dolandıran kişiler ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca soruşturma ve arama süreçlerinden yeterli bilgi sahibi olamamak ebeveynlerin streslerini daha da arttırabilir; korku, çaresizlik, umutsuzluk ve kaygı durum bozuklukları meydana getirebilir. Bu nedenle kolluk ve arama ekipleri süreçleri yürütürken, ailelere hukuki, ekonomik ve psikososyal destek verilmeli, süreçlerden zamanında ve sağlıklı bilgi almaları sağlanmalı ve dolandırıcı-umut taciri kişilerin ağlarına düşmeleri engellenmelidir. 

 

 

KOORDİNASYON

Görüldüğü üzere, kayıp çocuk soruşturmaları açısından yaklaşım, sadece soruşturmanın ve aramanın yapılmasını değil, aynı zamanda kayıp çocuğun ailesinin bilgilendirilmesini, onlara hukuki, sosyal ve psikolojik destek sağlanmasını da içermektedir. Aynı zamanda, toplumun tamamını harekete geçirmek amacıyla kitle iletişim araçlarının ve coğrafi analizlerin kullanılması ve mümkün olan tüm birimlerden yardım alınması kayıp çocuğun bulunma ihtimalini artırmaktadır. Bu nedenle arama birimleri ile soruşturma birimlerinin hızlı müdahalesi ve koordinasyonu için, süreçlerde görev alan personel, kurum, kuruluş ve gönüllüleri koordine edebilecek süpervizör profesyoneller görevlendirilmelidir. Süpervizörler, tüm süreci koordine ederek zaman ve efor kaybını önlerken, ailenin, kamuoyunun ve amirlerin zamanında ve doğru olarak bilgilendirilmesini sağlarlar. Kolluk bünyesinde, ailelerin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi anlamında sosyal hizmet uzmanları görevlendirilmelidir. Kayıp yakınları ile bu meslek elemanları aracılığıyla temas kurulması da uygun olacaktır.

 

 

ÖNLEME

Maalesef yetişkinler, toplumdaki dejenerasyonla birlikte çocuklarını daha fazla korumak yerine onları şahsi problemleri için kullanabiliyorlar. Bu yüzden mümkün olduğunca çocukların korunması için mekanizmaların artırılması gerekiyor. Kayıp ve kaçırma vakalarında önlemenin temel kuralı, ebeveynlerinin çocuklarını etkili ve aktif gözetmelerini sağlamaktır. Aktif gözetim, bir yandan çocukları ile aralarındaki duygusal ve güvenli bağı tesis ederken, diğer yandan çocuğa zarar vermeyi planlayan kişilerin de bu isteklerinden vazgeçmesini sağlayacaktır.

 

Bu sebeple çocuklarımızın ebeveynlerin kontrolü dışında bulundukları alanların denetimine dikkat edilmeli, çocuğumuzu takip ettiğimizi hem çocuğumuza hem de etrafındaki insanlara hissettirmeliyiz. Ayrıca çocukların korucusu konumundaki ebeveynler, cinsel istismarcıların küçüklere yaklaşımları gibi çeşitli konularda bilgilenmelidir. Bunun yanı sıra çocukların kendilerini koruyabilecekleri ve kaybolduklarında nasıl hareket edeceklerini öğretecek eğitimler verilmeli, okuyabilecekleri resimli hikâyeler yazılarak çocuklara okunmalıdır.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Hanife çalışkan ceylan15 Eylül 2024 06:11

Çok kıymetli ve saygıdeğer hocam kaleminize ilminize sağlık. Yine o kadar güzel anlatmışsınız ki . Malesef caydırıcı cezalar gelmediği sürece bu tür ihmal istismar konularında azalış olmayacağı kanaatindeyim. Şükranlarımı sunuyorum.