Deyimler nasıl dendiler

A -
A +

Mevzu adlı karıncalar değil mirim, arkamızdan dönen dolaplar... Dönsün dursun bakalım, biz bilgi birikimimizi arttırıp deyimin anlamına ve çıkış noktasına odaklanalım.

 

Gizli işler çevirmenin karşılığı olarak kullanılır ‘dolap çevirmek’ deyimi. Eskiden vezir, sadrazam, paşa gibi ileri gelen veya mal varlığı iyi olan kişilerin konakları olurdu. Bu büyük evler kadınların kısmına haremlik, erkeklerin kısmına selamlık adı altında iki kısım bulunurdu.

 

Kadınlar kısmı ile erkek kısmı arasındaki duvarda tam bir ekseni etrafında dönen, silindir biçiminde kapaksız bir dolap yerleştirilirdi. Yarısı açık, yarısı kapalı bu dolabın içinde sıra sıra geniş, dar raflar bulunurdu. Kadınlar kısmında pişen yemekler, içecekler diğer ikramlar bu dolap ile erkekler kısmına servis edilirdi.

 

Hanımlar ikram edilecekleri dolabın kapalı kısmına yerleştirip, erkekler kısmına çevirir, tabaklar, fincanlar boşalınca erkekler tarafından kadınlar kısmına çevrilirdi. Böylece kadın erkek biri birini görmeden servis yapılmış olurdu.

 

Bazı varlıklı ailelerinse mutfak bölümü konağın giriş kısmında bulunuyordu. Mutfağın sokağa bakan kısmında ise kapılı dolap. Ailelerin imkânı geniş olduğu için yemek çokça yapılıp ihtiyaç sahipleri için buradan dağıtılıyormuş. İhtiyacı olan bu dolabın kapısını üç kere tıklatıyor, boş kabını dolabın içine koyuyormuş. Arka tarafta bunu duyanlar mutfak tarafındaki kapıyı açıp dolabı döndürerek boş kabı alıyor ve o gün yapılan yemekten dolduruyormuş.

 

Sonra kapı tekrar tıklatılarak yemeğin hazır olduğu işaret ediliyormuş.

 

Karşı taraf ise dolabı kendine döndürerek yemeğini alıyormuş. Böylelikle alan el veren eli görmemiş oluyormuş. Ne incelikler, ne incelikler…

 

Ve fakat, ve bittabi bu servis dolaplarının zaman zaman gönül işlerinde kullanıldığı da oluyormuş. Örneğin delikanlının biri sevdalısına çaktırmadan mektup, çiçek vesaire verecek olursa bu dolaptan yararlanırmış. Delikanlıya mendil mi gelecek yine bu dolap hizmet verirmiş. Bu gizli ilişki ayyuka çıktığında da 'Ben senin ne dolaplar çevirdiğini bilmiyor muyum?' diyerek hesap sorarlarmış… Oradan da dilimize yerleşmiiş diyor; dolapsız, hesapsız kitapsız, keyifli bir hafta sonu diliyorum…


Ninem diyor ki; Gözlüye gizli yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.