"Ağabeyim sana sürpriz yapacaktı"

A -
A +

Taksi gittikten sonra Sevgi, Şeyma ve annesiyle birlikte evin bahçesine girdi. Bol çiçekli ve ağaçlı bir bahçeydi. Yolun iki kenarında sıralı güllerle merdivenin iki yanında dizili saksılardaki fesleğenlerin kokuları birbirine karışıyordu. -Alt katta biz oturuyoruz, dedi Şeyma. Üst kat ağabeyimin. Dayadı döşedi. Sana sürpriz yapacaktı yenge. Sevgi duyduklarına inanamaz bir tavırla üst kata doğru bakarken; -Öyle mi?.. Canım benim, diye söylendi. Sonra kendini toparlayarak; -O iyileşsin, başka hiçbir şey istemem, dedi. Nebahat Hanım elini Sevgi'nin omzuna atarak; -İnşallah kızım, inşallah iyileşir de mutlu günlerinizi görürüz, diye dua etti. Oğlum hep bu mutluluğun hayali ile yaşadı. -Hadi içeri girelim yenge, yemekten sonra sana evi gezdiririm, diye önden yürüyüp kapıyı açtı Şeyma. -Önce banyo yapsın bir kendine gelsin kızım, dedi annesi. Giyecek bir şeyler de hazırla. Yazık, üstü başı kan içinde kalmış. İçeri girince Şeyma ışıkları yaktı. Sevgi merakla etrafa bakınırken, Nebahat Hanım bir koltuğa yığılarak sessizce ağlamaya başladı. Kadının üzgün hali Sevgi'ye dokunmuştu. Gidip yanına çömelerek elini tuttu: -Anneciğim, üzülmeyin ne olur. Üzülmenin bir faydası olmaz ki... Dua edelim de Allah onu bize bağışlasın. -Yengem haklı anne, diye destek verdi Şeyma, inşallah ağabeyim birkaç gün sonra aramızda olacak, merak etme sen. Nebahat Hanım yazmasının ucuyla gözyaşlarını silerek; -İnşallah yavrum, inşallah diye söylendi. -Yengeciğim gel banyoyu göstereyim. Sıcak bir banyo iyi gelir. Ben de yiyecek bir şeyler hazırlarım bu arada. Sevgi mahcup bir tebessümle kalktı: -Peki... Banyoya girince hayranlıkla etrafı incelemekten kendini alamadı. Filmlerdekini saymasa, ilk defa böyle geniş ve lüks bir banyo görüyordu. Desenli fayanslar, jakuzi, ışıl ışıl armatürler, yumuşacık paspaslar, spot lambalar, her şey çok kaliteli ve kullanmaya kıyılamayacak kadar temizdi. Şeyma kapı aralığından başını uzatarak, -Rahatına bak yenge, dedi. Banyodan sonra benim kıyafetlerden sana uygun bir şeyler ayarlarız. -Teşekkür ederim Şeymacığım, çok iyisin, diye gülümsedi Sevgi. Şeyma da sıcak bir tebessümle karşılık vererek kapıyı çekti. İçeride yalnız kalan Sevgi, aynadan yorgun ve bitkin yüzüne baktı. Saçları dağılmış, yüzü kirlenmişti. -Şimdi ne olacak? diye söylendi kendi kendine. Gözü aynanın önündeki parfüm ve deodorantlara takıldı. Birinin kapağını açıp kokladı. -İşte bu! Her sabah duymaya alıştığım o müthiş koku. Sinan'ın kokusu!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.