Bu konağın sultanı olacak Samira

A -
A +

Zahit mevzunun nereye varacağını anlar gibi olmuştu. -Ama o daha on altısında! diye söylendi. Salim kızmış gibi yaparak, Zahit'in koluna hafifçe vurdu: -Dehe! Ya ne olacaktı ki? Kız kısmını on altısına gelmeden gelin edeceksin. Âdetlerimiz, törelerimiz böyle. Ağamız onu bu eve gelin almayı düşünür. Uzun sözün kısası budur işte! Zahit pek ikna olmamış gibi lafı ağzında geveledi: -Bizim için şereftir, lakin, ağanın oğlu da pek küçük değil mi? Salim kahya, lafı anlamakta güçlük çeken Zahit'i azarlayan bir tonla söylendi: -Oğluna alacağını kim söyledi Zahit?!. Kendine eş, konağına sultan yapmak ister Şakir Ağa kızını. Zahit şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi oldu: -Ama ağanın üç hanımı vardır! diye hayretini dile getirdi. Salim cebinden bir deste para çıkarıp sayarak, -İşi yokuşa sürüp durma Zahit, diye çıkıştı. Zahit parayı görünce yelkenleri suya indirdi: -Bağışla, densizlik ettim. -Hem Şakir Ağadan iyisine mi vereceksin kızını? Mal, mülk, itibar, nüfuz ne ararsan Şakir Ağamızda evel Allah. -Evel Allah. Salim bir deste parayı Zahit'in eline sıkıştırarak, -Borcunu sildim, dedi. Bu da senin. Düğünde on mislini daha alacaksın. Ben bu işi bitmiş sayıyorum tamam mı Zahit? Zahit avucundaki destenin kalınlığı ve sıcaklığının hazzını tüm iliklerinde hissederek, -Benden yana tamam, dedi. Lakin, usulen kızla annesine de bir danışayım. Kesin cevabı o zaman veririm sana. Salim birden ayağa kalkıp eliyle "yazıklar olsun" der gibi bir hareket yaptı: -Tu senin kalıbına! Ne zamandan beri karılar karışır bu işlere? Zahit de ayağa kalkarak, -Öyle deme Salim, diye kendini savundu. Bilirsin bunlar aslen Türk. Huyu huyumuza, suyu suyumuza uymaz çoğu zaman. Salim elini Zahit'in omzuna koyup birlikte kapıya doğru yürüyerek: -Onu bunu bilmem, diye tekrarladı. Ben bu işi bitmiş sayıyorum. Şakir Ağaya da müjdeyi veriyorum. -Hayırlısı olsun bakalım. Onlar avludan çıkınca, konağın kapısının ardında bir hıçkırık sesi duyuldu. Şakir Ağanın küçük karısı Miyase pazarlığı gizlice dinlemiş, başlarına geleceği anlamıştı. Miyase'nin büyük kuması gelip kolunu çimdikleyerek azarladı: -Sus! Zırlayıp durma! Siz gelirken iyiydi? Ağa duymasın gebertir hepimizi. Kadın burnunu çekerek konağın karanlığında kayboldu. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.