Bahçedeki davetliler, Selim Beyin nasıl bir açıklama yapacağını sabırsızlıkla bekliyordu. - Bugün burada sevinçli bir haberi siz değerli dostlarımızla paylaşmak istedik. Yakında Hazar ailesi biraz daha büyüyecek. Çünkü sevgili eşimin hamile olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz... Bir anda bir uğultu yükseldi. Alkışlarla beraber her kafadan bir ses çıkıyordu: -A, harika bir haber! -Kutlarım Leylacığım. -Ay nasıl sevindim bilemezsin. -Hazar'a bir veliaht geliyor ha? -Tebrikler Latife Hanım, babaanne oluyorsunuz. Başta Leyla ve Latife Hanım olmak üzere, hane halkı tebrikleri kabul ediyor, gazeteciler Leyla'nın fotoğrafını çekmek için birbiriyle yarışıyordu. Parti amacına ulaşmış, ertesi sabah bütün gazeteler haberi birinci sayfalarından duyurmuştu... *** Suna, mükellef bir kahvaltı sofrasında kahvaltısını yapıyordu. Hizmetçi gelip boşalan fincanına çay doldurdu. Yalnızlıktan sıkılmış olan Suna, "belki iki çift laf ederiz" diye düşünerek hizmetçi kıza oturmasını söyledi: -Kendine de koysana, birlikte yiyelim. Hizmetçi, bu teklifi tebessümle ve kibarca geri çevirdi: -Olmaz hanımefendi. Siz yiyin, ben daha sonra yerim. -Neden ama? Burada her şey var işte. Sen de yesen ne olur ki? -Hizmetçiler ayrı yer. Siz hanımefendisiniz. Suna saf bir köylü kızı edasıyla söylendi: -Ben daha düne kadar hanımefendi falan değildim. Yeni oldum. Halden anlarım, hadi otur. Hizmetçi kız, Suna'nın ısrarına dayanamadı ve oturdu: -Peki. -Öbür kız nerede? O da gelseydi. -O yatağınızı topluyor. Latife Hanım gelip toplanmamış görürse kızar. -İyi, toplasın o zaman... Şey, senin çocuğun var mı? -Bir kızım var. -Annelik çok güzel bir şey, değil mi? -Dünyanın en güzel şeyi efendim. Suna elini karnının üzerine koyarak söylendi: -Kızım olursa adını Güllü koyacağım. Annemin adı... Oğlum olursa da, Aras koyacağım. -O kimin adı? -Bizim köyün önünden akan ırmağın adı. -Sahi, duymuştum... *** Yeni evli çift olan Kerem ile Dudu, Erzurum caddelerini arşınlıyor, bir mağazadan çıkıp diğerine giriyordu. Çıktıkları her mağazadan taksinin bagajına çantalar taşınıyordu. Dudu, kuyumcudan çıkarken kollarına taktığı bilezikleri şıngırdatıyor, bankadan çıkarken, adına çıkartılan banka cüzdanını öpüyordu. Cüzdanı boşalan Kerem ise, karısını mutlu etmenin hazzını yaşıyordu... > DEVAMI YARIN