"Gelinimiz aileden sayılır artık"

A -
A +

Mümtaz Bey, Nebahat Hanım ve Şeyma, yoğun bakım ünitesinin camından içeride yatmakta olan Sinan'a bakıyordu. Onu kazadan sonra ilk defa görüyorlardı. Koluna serum takılıydı ve başında bandaj vardı. Yüzü biraz şişmişti. Bağlı olduğu cihazda kalp atışları görülüyordu. Onu böyle görmek Nebahat Hanımın anne yüreğini sızlatmıştı. -Canım oğlum, diye söylendi. Dün sabah ne kadar da neşeliydi evden çıkarken. Bir gün içinde ne hale geldi yavrum. -Hayati tehlikeyi tamamen atlattı, gözünüz aydın! diyerek yanlarına geldi doktor. Şu an bütün tepkileri normal. -Şükürler olsun ya Rabbi! diye sevindi Nebahat Hanım. Şeyma da sevinçle annesinin koluna girdi: -Anneciğim, ağabeyim kurtulacak demiştim sana! Bu sırada elinde valiziyle Sevgi geldi yanlarına. -Durumu nasıl, iyi mi? diye sordu. -Hayati tehlikesi kalmamış yenge! diye cevapladı Şeyma. Mümtaz Bey, Sevgi'yi şüpheli bakışlarla süzerken, Sevgi de özlemle Sinan'a bakıyordu: -Şükürler olsun... Canım benim! -Yalnız küçük bir problem var, diye söze girdi doktor. Bir anda bütün bakışlar ona döndü. -Hayırdır, ne problemi? diye sordu Mümtaz Bey. -Henüz kesin olmamakla birlikte, geçici bir hafıza kaybı söz konusu. -Nasıl yani, oğlum bizi tanımayacak mı? diye atıldı Nebahat Hanım. -Kendine geldiği zaman yaptığımız testlerden öyle bir sonuç çıkardık hanımefendi. Kalıcı bir şey değil. Beyin fonksiyonlarının düzelmesine yönelik bir tedavi görecek. Uzun sürmez. -Geçiciyse önemli değil, dedi Mümtaz Bey. Buna da şükür. -Bu gece normal odaya çıkabilir, diye devam etti doktor. İçinizden birinin refakatçi olarak kalması kafi. Diğerlerinizin beklemesine gerek yok. Sevgi heyecanla atıldı: -Ben kalırım! Onun bana ihtiyacı var, lütfen... Koridorda yürürlerken, Mümtaz Bey ima ile söylendi: -Aileden biri kalsa daha iyi olur. Nebahat Hanım kocasının kolunu dürterek; -O nasıl söz bey? dedi. Gelinimiz de aileden sayılır artık. Bu sırada Sevgi'nin kolunun altındaki gazete yere düşünce Mümtaz Bey gazeteye dikkat kesildi. Sevgi, gazeteyi yerden alarak; -Sinan her gün bu gazeteyi okurdu, dedi. Uyanırsa başucunda olsun istedim. Sevgi'nin bu düşüncesi Mümtaz beyin tereddütlerini silmeye yetmişti. Oğlunun her gün hangi gazeteyi okuduğunu ancak sözlüsü olacak kadar yakın olan biri bilirdi. -İyi düşünmüşsün kızım, dedi. Madem öyle, bu gece sen kal Sinan'ın yanında. Bir şeye ihtiyacın olursa hiç çekinmeden bizi ara. Hele şu sıkıntıyı bir atlatalım, sonra oturup uzun uzun konuşur, tanışırız seninle. -Peki babacığım, diye mahcup bir şekilde gülümsedi Sevgi... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.