On altı-on yedi yaşlarındaki kızın yüzündeki korku ve dehşet ifadesi Ali'nin yüreğini burktu. Yanaklarında çizikler ve kızarıklıklar oluşmuştu. Arkasındaki Suriyeli genç, bir eliyle kızın başını tellere bastırıyor, diğer eliyle elbisesini yırtmaya çalışıyordu. Ali, ani bir kararla arka cebinden sapanını çıkarıp, yerden aldığı bir taşı meşinin arasına yerleştirdi. Yavaşça orta yere çıkarak sapanının lastiğini olabildiğince gerdi. Gözünün tam hizasında kudurmuş Suriyeli gencin alnı vardı. Hedefine varmasını umarak lastiği bıraktı. Suriyeli genç, alnının ortasına yediği taşla sersemleyerek bir an Ali'ye baktı ve olduğu yere düştü. Olanları cipten gören diğer genç silahı kaptığı gibi aşağı atlayıp, Ali'yi nişan alarak yaklaşmaya başladı. Kaçacak yeri ve fırsatı olmayan Ali, dehşet içinde sonucu beklemeye koyuldu. Genç kız bir yandan yırtılan elbisesini düzeltmeye çalışırken, bir yandan da korku içinde silahıyla yaklaşan adama ve Ali'ye bakıyordu. Adam son adımını atarken tetiği çekmek üzereydi ki, birden durdu ve tüfeği ağır ağır indirdi. Bir şey dinler gibi dikkat kesilmişti. Yavaşça bastığı yere baktı. Ne olduğunu anlayan Ali birden rahatladı. Belli ki adam mayına basmıştı. En ufak bir sarsıntıda havaya uçabilirdi. Bu yüzden, artık ne adım atmayı, ne de ateş etmeyi göze alamazdı. Ali yerden okkalı bir taş alıp gerinerek göstere göstere silahlı adama fırlattı. Taşı kafasına yiyen adam bağırarak sendeledi ve işte o an büyük bir patlama oldu. Bir anda kendini yerde bulan Ali, başını kollarının arasına saklayarak korumaya çalıştı. Uzun süre havadan taş-toprak yağdı. Neden sonra kafasını kaldırarak ileriye baktı. Ortalığı kaplayan toz bulutu ve duman çekildikçe gençlerden birinin kanlar içindeki bacağını tutarak kıvrandığını gördü. Diğeri hareketsiz yatıyordu. Genç kız ise düştüğü yerde hâlâ elbisesinin yırtılmış yerini kapatmaya çalışıyordu. Dikkatli bakınca kızın şakağından kan sızdığını gördü. Demek ki o hengamede başına bir şey isabet etmişti. Ali ayağa kalkarak etrafa bakındı. Birkaç kilometre ileride gözetleme kulesi olduğunu biliyordu. Askerlerin olay yerine gelmesi an meselesiydi. Dikkatli adımlarla dikenli tellere birkaç metre daha yaklaşan Ali, şok geçirmekte olan kıza yardımcı olmak için seslendi. -Hey! Kız düştüğü yerden yavaşça doğrularak Ali'ye baktı. -İyi misin? Kız cevap vermedi. Acı içinde bacağını çekerek oturmaya çalıştı. Ali, onu teselli edecek birkaç şey söylemek istedi ama kızın kendisini anlayıp anlamadığını bile bilmiyordu... > DEVAMI YARIN